SERDAR MENGİ

  Sevgililer Günü denince akla gelen ilk şey tarih boyunca sevginin sembolü olarak görülen kırmızı gül.  Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, bu 14 Şubat'ta yaklaşık 5 milyon gül satışı beklediklerini belirtti. Son yıllar kesme gül üretiminin yüzde 14 düştüğünü belirten Akcan, güllerin yurt dışından getirtildiğini ve gül ithalatanın yaklaşık yüzde 35’inin şubat ayında gerçekleştiğini vurguladı. TÜİK verilerine göre ise 2020 yılında Hollanda'dan toplam 12,6 milyon gül ithal edilmiş. Peki tek bir kırmızı gülün karbon ayakizi ne kadar? o     Bahçeden toplanmış ve kimyasal gübre kullanılmamış bir gül: 0 karbondioksit eşdeğeri. o     Hollanda’daki ısıtmalı serada yetiştirilmiş ve havayoluyla getirilmiş bir gül: 2,5 kg karbondioksit eşdeğeri o     Bir buket kırmızı gülün yanına bir paket de çikolata eklenirse: toplam 15,5 kg karbondioksit eşdeğeri. o     Taşlı altın bir kolye: 400 kg karbondioksit eşdeğeri o     Bu özel günü

  Louise, mükemmel bir bisikletçi ve koşucudur fakat onu yapmış olduğu sporun en yüksek kademesine engellemiş olan yüzmede nispeten daha zayıftır. Her ay antremanda en az 80 km yüzerek bu zayıf yönünü geliştirmek için büyük çaba sarf eder. Bu genelde çok küçük değişiklikler ile yapılan zor ve yalnız bir görevdir. Bunu yaparken, istenmeyen kas gerilmelerine karşı dinlenmeye ve boş yere enerji sarf etmemeye ihtiyacı vardır. Bu amaçla Louise bonesinin içinde özel olarak tasarlanmış su geçirmez bir MP3 çalar kullanır. Duygulu şarkılar, yumuşak ve rahatlatıcı müzik dinler. Vokal harmoni grubu Ladysmith Black Mambazo’nun parçaları en sevdiği müziktir. Bu Afrika müziğini Doğu Afrika’nın dayanıklı sporcularının güzel bir geleneği ile ilişkilendirir ve ondan ilham alır. Müzikte olan harmoniler olumlu bir ruh hali yaratırken, müziğin akıcı rıtımleri ve daha düşük temposu onun rahatlamasına yardımcı olmakta, yeterli ve etkili bir ritim korumasına olanak sağlamaktadır. Ayrıca müzik, uzun mesafel

  Zehirsiz Kentlere Doğru projesi kapsamında belediyelerin mevcut uygulamalarını belirlemek için hazırlanan “Türkiye’deki Belediyelerde Zararlı Mücadelesi Durum Analizi Raporu”, kentlerde pestisit ve biyosidal ürünlerin en çok yeşil alanlar, mesire-piknik alanları, kanalizasyon, çocuk parkları, okullar ve sosyal tesisler olduğuna dikkat çekiyor. Türkiye’nin farklı bölgelerinden 47 belediye ile gerçekleştirilen anketin sonuçlarını değerlendirmek üzere yayınlanan rapora göre: o     Belediyelerin sadece %28'i çocuk parkları, spor alanları, okullar veya hastaneler gibi hassas grupların kullandığı alanlarda zararlı canlılar ile mücadelede zehirsiz alternatifleri tercih ediyor. o     Araştırmaya katılan belediyelerin %52’si ise hassas gruplar için alternatif/zehirsiz bir yöntem kullanmıyor.