MAGNA CARTA
Magna Carta, Her şeyden önce, Tanrı’nın önünde diz
çöktük…diye Tanrı’yı tanık göstererek başlıyor. Onun için anlam ve içerik
olarak Büyük Yemin. Yemin; yemin etmek de Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e;
dünyanın dört bucağında gelmiş geçmiş tüm kültürlerin en kadim değerlerinden
biri…İnsan yaşamının da! Bir onur, bir şeref sözü! Peki, kim etmiş bu Magna
Carta yeminini? İngiliz Yurtsuz john denilen I.John etmiş! 1215 yılında etmiş
yani günümüzden 800 yıl önce. Ne diye etmiş? Özgür hiç kimse kendi benzerleri
tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm
giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek, mal ve mülkünden yoksun
bırakılmayacak, kanun dışı ilan edilmeyecek, sürgün edilmeyecek veya hangi
şekilde olursa olsun zarara uğratılmayacaktır diye etmiş! Sadece laf üzere
değil yazılı, imzalı, mühürlü bir yemin bu Magna Carta! Kral I.John,
Hristiyanların, Tanrı’nın yeryüzündeki gölgesi olarak kabul ettikleri papanın,
Papa III. Innocent ile İngiliz baronlarının/soylularının huzurunda etmiş bu
yemini. Hemi de hem vallahi hem billahi diyerekten. İsterse etmesin. Alıcı kuş
gibi çökmüşmüş üstüne İngilizin baronları Tanrı’nın Vatikan’da oturan gölgesi
Papa III. Innocent’i yanlarına alaraktan… Diyecek başka söz, yapacak başka bir
şey, kaçacak bir delik bulamamış… Yukarıdaki, Özgür hiç kimse kendi benzerleri
tarafından ülke kanunlarına göre yasal bir şekilde muhakeme edilip hüküm
giymeden tutuklanmayacak, hapsedilmeyecek diye başlayan alıntı, 800 yıl önce
edilen bu Büyük Yemin’in sadece 39.maddesi. Hakkı yada adaleti geciktirmeyeceğiz, kimseye satmayacağız, kimseyi
bunlardan men etmeyeceğiz den tutun da Krallığın
yasalarını bilmeyen ve bu yasalara tümüyle uyacağına kanaat getirdiğimiz
kişileri hakim, vali, şerif ya da sınırlı yetkili hakim olarak atamayacağımız a
kadar daha neler var içeriğinde… Sonra ne mi olmuş? Yoo! Etti ise etmiş! Adam
sende…dediğim dedik, çaldığım düdük deyip bildiğini eylemiştir demeyin!
Yurtsuz, mutsuz ama dürüst, inançlı bir adammış bu Kral I.John. Çünkü ettiği
yemine sonuna kadar sadık kalmış. Ayrıca o zaman da geçerliymiş insanlar için
edilen yeminin bozulmayacağı, verilen sözden dönülmeyeceği! Ettiği yemine
ihanet etmemiş, İngiliz’in kralı I.John. sadık kalmış ettiği yemine. Tutmuş,
verdiği sözü. Hemi de tek tek hepsini! Kendisinden sonrakilere de örnek olmuş.
Ondan sonra gelen krallar da etmişler aynı yemini. Yetmiş yıl sonra, 1285
yılında parlamento oluşturulmuş İngiliz’in memleketinde. 1688 yılında da
parlamentonun üstünlüğü kral tarafından onaylanarak İngiliz Yurttaş Hakları Bildirisi yayımlanmış. İngiliz Yurttaş
Hakları Bildirisi ve İngiltere’de hayata geçen parlamenter yönetimi, 1787
yılında ABD anayasası, 1791 yılında da ilk Fransız anayasasının yürürlüğe
girmesi izlemiş. Anayasal rejimler ile parlamenter demokrasiler tüm gelişmiş
ülkelerin vazgeçilmezi, olmazsa olmazları olmuş. Anayasaya bağlılık
yeminleri/büyük yeminler de sadece krallar ve devlet başkanları tarafından
değil tüm parlamento üyeleri/milletvekilleri tarafından edilir olmuş. Hala da
öyle…
Yorumlar
Yorum Gönder