Giuseppe Vinci Voleybolu Profesyonelleştirmek
Giuseppe, Volleymetrics'in CEO'su ve kurucudur ve şu anda Hudl'da Pazar
Direktörü.
Hudl, spor video analizi ve analitiğinde dünya lideri bir marka. Giuseppe'nin
Volleymetrics şirketi, 2017 yılında Hudl tarafından satın alındı.
Giuseppe'nin İtalyan milli takımı, ABD salon ve plaj olimpiyat takımları ve
BYU'da yardımcı antrenör olduğunu da unutmayalım.
Giuseppe’ye göre biraz klişe olacak ama voleybol onu seçti. Ortaokulda
biraz voleybol oynamaya başladı. Giuseppe’nin okulunda file direkleri hiç
inmezdi hep oradaydı.
Bu yüzden okul saatlerinde beden eğitimi derslerinde hep voleybol oynarlardı.
Bu şekilde voleybola yakınlaştı.
Giuseppe, ortaokuldaki ikinci yılında bileğini incitti ve ameliyat olmak
durumunda kaldı çünkü çok kötü bir yaraydı. Doktor ona 50 ya da 60 yaşında
yürümek istiyorsa spor yapmayı bırakması gerektiğini söyledi.
Fiziksel olarak erken gelişti ve sınıf arkadaşlarından öndeydi. Her şey onun
için çok kolaydı. Çok koordineliydi, spor onun için bir eğlenceydi. Onun için
kolay kazanmak değil, kazanmak ve daha iyi olmaya çalışmak eğlenceliydi.
Voleybol içinde durum aynıydı. Ama bu sakatlık nedeniyle voleybol, onun
oynamadan sporda kalmasını sağlayacak bir alan bulduğu spor dalı oldu.
14 yaşında voleybol takımlarına yardım etmeye başladı. Ya voleybol
toplarını arabalara atıyor ya da maç cetvelini yapıyordu.
İşte bu yüzden bir bakıma voleybolun kendisini seçtiğini düşünüyor çünkü o
an onun için mükemmeldi. Onu gerçekten sevdiği insanlarla sevdiği bir dünyada
tuttu.
Ameliyattan birkaç yıl sonra yeniden oynamaya çalıştı, lisede takımı için
oynadı ama ayak bileğinin bundan pek hoşlanmadığını anlaması uzun sürmedi. Bu
yüzden giderek koçluğa daha fazla odaklandı. 16 yaşında antrenörlük lisansını
aldı. Yani 14, 15 yaşında yedek kulübesinde oturuyordu. Voleybola, başka bir
hayali olan müzik için bir yıl ara verdi, ama kısa bir süre sonra geri döndü ve
o zamandan beri voleybolun içinde.
Gelişen bir koç olarak, çok genç yaşta profesyonel
takımların ve kısa süre sonra da İtalyan milli takımının bir parçası oldu. Onun
için profesyonel seviyeye çıkmak, çocukken geçirdiği sakatlığın bir sonucuydu.
Annesi bir muhasebeci idi ve Guiseppe o ameliyatı
geçirdiğinde bunu çok ciddiye aldı ve bir bilgisayar almak için para
biriktirdi. Guiseppe’nin bir bilgisayarı yoktu ve annesi bilgisayarı kullanmaya
başlayabilmesi için eve bir bilgisayar aldı.
Guiseppe’nin bakış açısı şuydu: Büyüdüğünde yürümek
istiyorsa ayak bileğine bakması gerekiyordu. Bu yüzden de bir masa başı işi
bulması gerekiyordu. Yani o bilgisayara sahip olması, bir sonraki adımı atmaya
başlamasını sağladı. Excel'i biraz kullanmaya ve istatistik tutmaya başladı. 14
yaşındaydı ve yardımcı antrenör bile değildi. 'Resmi olarak' kulüp
temsilcisiydi çünkü 16 yaşına kadar antrenörlük lisansınız olamıyordu.
Henüz koçluk hakkında hiçbir şey bilmiyordu, bu yüzden
istatistikleri falan tutuyordu çünkü koç ondan bunu istiyordu. Kaç
servis kaçırdığımızı bilelim diye ve bunun gibi şeyler için. Ve bilgisayara sahip
olduğu için, onu Excel'e yerleştirmeye başladı ve mevsimsel istatistikleri ve
bunun gibi şeyleri yaratmayı düşündü çünkü bunu zaman içinde takip etmek istiyordu.
Ve sonunda kulübü ona temel bir Datavolley lisansı
satın aldı. Bu yüzden tüm parayı ona giriş seviyesi Datavolley lisansını almak
için harcadılar ve Guiseppe kendini sadece performansımızı analiz etmeye ve
raporları baş koçumuza vermeye adadım.
Ve sonra koçluk sertifikası almak için koçluk kurslarına
gitmeye başladı. Orada güven kazandı ve antrenmanların, sezonun ve oyuncu
gelişiminin tam planlamasına daha fazla dahil oldu.
Zamanla, oldukça hızlı bir şekilde oyunu incelemeye
başladı. Rakamlar arasındaki bağlantıyı buldu ve antrenöre faydalı bilgiler
vermeye başladı. Genelde daha düşük seviyelerde olduğunuzda, sporcularınızla
çok fazla boş zamanınız olmaz. Guiseppe için oyunu incelemeye ve onları neyin
daha iyi yapabileceğini bulmaya adadığı onca zaman vardı.
Zamanla, ülkesindeki ve bölgesindeki ekipler onu
farkettiler. Sonunda bölgesindeki en iyi ekip onu aradı ve birlikte çalışıp
isteyip istemediğini sordu. Bu profesyonel voleybola ilk adımıydı ve büyüdüğü
kulüpten ayrılmaya karar verdi. Müzik nedeni ile voleybola verdiği ara sona
erdiğinde artık profesyonel voleybola da bir şans vermeyi düşündü. O zamandan
beri hep voleybolun içinde. Oradan birkaç takıma gitti ve İtalya erkek milli
takımında görev yapmaya başladı.
11, 12, 13 yaşındayken annesinin ona temelleri
açıklaması dışında herhangi bir muhasebe eğitimi almadan tüm faturaları ve
kayıtları sisteme girebiliyordu. Ve ona göre, voleybol ile arasında aynı
paralellik vardı. Bazı durumlarda, bu verilerle neler yapabileceğinin gözden
kaçırıldığını düşünüyordu. Bu konuda aynı şeyleri düşünen bir sürü insanın
olduğunu voleybolda da gördü. Profesyonel voleybol dünyası içine girdi çünkü
verileri toplamada ve düzenlemede iyiydi.
Ama ilerlemesini sağlayan şey, yalnızca verileri
toplamaya, düzeltmeye ve dağıtmaya odaklanmaya istekli olmamasıydı aynı zamanda
bu verileri değerlendirmek te istiyordu. Verilerin nasıl yorumlanacağını
öğrenmek için profesyonel ligde olmak istedi. Ve koçluk lisansını almak
üzereyken küçük bir çocukken yaptığı şey buydu.
Yani Volleymetrics'i başlamaya iten şey buydu.
O zamana kadar 2008 Olimpiyatları'na İtalyan milli
takımıyla ve koçlarıyla birlikte gitmişti. ABD'ye gitme, çalışma ve koçluk
yapma fırsatı olduğunu öğrendiklerinde ona gitme düşün dediler. Böylece Kaziyski
ve Juantorena'nın oynadığı Trento'da Radostin Stoychev ve Sergio Busato'nun
ikinci asistanı olma fırsatı oldu. Bu takımla üç dünya şampiyonluğu kazandılar.
Onlar son yirmi yılın en iyi takımıydı.
Ama aynı zamanda ABD'ye gitme şansı da oldu ve
Anastasi, Gardini, voleybol dünyasından birçok kişi onu gitmeye teşvik etti. Böylece
ABD'ye geldi ve ABD’de yoğun işleri, veri toplama işini devretme fırsatı buldu.
Bu yoğun işi tamamen öğrencilere devredebilirim. Birkaç öğrencisi vardı, onlara
birkaç ayda bu işleri nasıl yapacaklarını öğretti. Artık baş antrenörle yedek
kulübesindeyken maçla ilgilenmeye başladı. Verileri kullanabilmek için
topluyordu, ama zamanın geri kalanında, oyunu inceliyor, verileri yorumluyor ve
antrenman planlamasına yardımcı oluyordu. Maçları planlıyor, rakipleri araştırıyor
ve ne tür oyuncular almaları gerektiğine karar veriyordu. Ve ayrıca bu zamanın
çoğunda, voleybol, becerilerin önemi, voleybol alanındaki her türlü çalışma
hakkında birçok akademik makale üzerinde çalışmak için üniversitenin istatistik
bölümü ile çalışarak geçiriyordu.
Çok fazla veriye sahipti ama çok fazla sınırlama yoktu
ve bu çalışmaların çoğunu kullanmaya başladığında, ekipler bunlara kolayca
ulaşıyordu. Bu konuda Guiseppe her zaman açıktı, bilgileri kendisine saklamak onun
adeti değildi.
Bu çalışmaların bir kısmı sayesinde milli takımda
çalışmaya başladı. Bundan ne çıkacağını görmek için diğer ekiplerle daha fazla
çalışmaya başladı. Brigham Young üniversitesindeyken sadece lig ve oradaki rekabet
yerine ülke çapında voleybolla ilgilendi.Ve sonunda bu, koçların ilgisini çekti
bu raporları kendileri için yapabilir misin diye sordular. Kısa zamanda fark
etti ki, çok standartlaştırılmış olan veriler, kesin olmak zorunda değil, ama
en azından tutarlı ve doğru verileriniz olmadıkça, kesin veri elde etmenin imkansız
olacağını anladı.
Sonunda o kadar çok istek oldu ki, herkesin temel veri
toplama konusunda endişelenmesine gerek olmadığı bir standart yaratmayı
düşündü. Bu vereceği verilerin mükemmel olacağından değil, ama birdenbire
çalışmak isteyen koçların, daha öğreneceğinden, analizler yapıp hazırlanmasını
sağlayacaktı. Yeni koçlar bir şekilde gelişecekler ve deneyimleri nedeniyle
orada olan koçlardan daha iyi olacaklardı.
ABD'de ülke çapında ve uluslararası düzeyde veri
toplamak için para yatırmak zorunda kaldığımda, bunun bir iş olması gerekiyordu
çünkü sadece eğlence için yapmak için yeterince zorlu bir olaydı. Guiseppe. hala
öğrenciydi ve antrenördü. 10, 20, 30, 40 kişiyi maaş bordrosunda tutacak kadar parası
yoktu. Sonunda, bu operasyonun başarısı ve ölçeği, tüm bu verileri nasıl
topladığınızda devrim yaratmanız gerektiği anlamına geliyordu. Sonunda verileri
nasıl topladığınıza dair, tutarlılık yaratmaya izin veren ve gerçekten ilginç
olacak olan gelecekteki adımlara izin verecek bir sistem geliştirebildi.
Top karşılama mükemmelse veya hatalıysa veya bir hücum
iyi veya kötüyse, bilgisayar bunların hepsini kaydeder. Sonuç olarak, tüm
değerlendirme bir bilgisayar tarafından yapılır ve her zaman aynıdır.
Arada sırada bazı hatalar olacaktır ancak bunların
toplamdaki yüzdesi o kadar küçüktür ki konuyla alakası yoktur.
Doğal olarak, Olimpiyat Oyunları final maçına
hazırlanmak için iki maçı analiz ediyorsanız, her şeyi istediğiniz gibi
değiştirebileceksiniz. Ancak bu, Volleymetrics'in aklından geçenden farklı bir
yaklaşımdı. Sonunda Volleymetrics çıtayı nasıl yükseltiriz?' zihniyetiyle
ortaya çıktı.
Her voleybolcunun daha iyi olması için oyunu gerçekten
incelemek için deneyimleyebildiğim her şeyin başkalarınca da deneyimlemesine
izin vermek istedi. Ve büyük bir fark yaratmasında gerçekten güçlenmesi için
bir kadroyu yönetmenin nasıl olduğunu anlatan çok iyi koçlarla çalıştı. Guiseppe
için koçlukla ilgili en önemli şey, koçluk ekibinin tamamını gerçekten
güçlendirmek ve sorumlulukları dağıtmaktır. Ayrıca ona her zaman neyin
uygulanabilir olduğunu analiz etmeyi hatırlattılar.
Onun profesyonel voleybol hakkında düşündüğü temel nokta, 'voleybolu
profesyonelleştirmek'tir. 'Profesyonel voleybol' demek istemiyor çünkü
'voleybolun profesyonelleşmesi gerekiyor. Bunun ABD'de John Cook ve onun gibi
örnekleri var, tüm bunlar roller ve sorumluluklarla ilgili.
Guiseppe, Avrupalı koçların bunu yapmadığını söylemiyor ama çoğu kulüp
onları bunu yapabilecek duruma getirmiyor. Çünkü çoğu zaman genel duygu, 'Ah,
takıma baş antrenör olduğun için bile minnettar olmalısın.' şeklindedir.
'Takımım için baş antrenör olmanı istiyorum, böylece şimdi olduğundan daha
iyi bir şeye dönüşebilirsin' demek yerine seçtiğiniz insanın öğrenmeye istekli olup
takımın büyümesine yardımcı olabileceğinden emin olmalısınız.
Ve zamanla, daha fazla böyle çalışan antrenör yetiştikçe voleybol profesyonelleşir ve kulüp daha fazla bilgi, daha iyi bir yapı ve
daha iyi bir insan sermayesi kazanır.
Volleymetrics’ten ister kariyerine genç yaşta başlayan
ister bir profesyonel takımda, ister ABD'de veya dünyanın herhangi bir yerinde
bir kolej takımında olsun, Volleymetrics'e erişimi olan herkes yararlanabilir.
Programa girerek Osmany Juantorena veya Bednorz'u inceleyebilirsiniz. Veya yıllar
öncesinin ve bugünün Kaziyski'sine bakabilir ya da kadınlar tarafında Jordan
Larson'a, İtalyan milli takımının pasörü Lo Bianco'ya ya da iyi voleybolculara
bakabilirsiniz. Ve iyinin nasıl göründüğünü gerçekten anlarsınız.
Tüm bunlar, bir sporcu için inanılmazdır çünkü koçun
spor salonunda öğretmeye çalıştığı şeylerle örtüşür.Ve sadece onları motive
eder. Onlara bir ölçüt verir ve onlara bakabilecekleri birini verir.
Çoğu zaman, alt liglerde filenin diğer tarafındaki oyunculardan
daha iyi olmaya çalışan gençler görürsünüz.
Ama futbola ya da basketbola bakarsanız genç oyuncular LeBron James olmak
istiyorum ya da Messi olmak istiyorum derler. Tüm bunlar voleybolda da olur,
ama çok daha küçük ölçekte.
Guiseppe, bunu birçok sporcuda defalarca gördü. Onunla konuşan bazı
oyuncular günde en az bir maç izliyorum, günde bir tam maç üst düzey
profesyonel voleybol izliyorum. 'Bugünlerde Trento'ya izliyorum çünkü üç dış
vurucuyla oynuyorlar.'diyorlar. Ve bu biz gençken mümkün değildi, değil mi?diye
düşünüyorlar.
Ama aynı şeyler antrenörler için de geçerli. Sadece bunu yapabilmek, tüm bu
kaynakları izleyebilmekle ilişkili.
Gidip oyuncuları inceleyebilmek, 'Oh, bu dünyanın en iyi pasörü. Peki.
Gidip ona ya da ona bakayım ve nedenini anlayayım.'derler. Topu ne zaman takip
etmeye başlar? Hareketlerini erken mi yapıyor? Bütün bu gibi şeyler. Pek çok
farklı teknik söz konusu, ancak bu görüntüleri görmek size çalışmak için çok
daha iyi bir yaklaşım sunuyor.
Ve sonra üçüncü aşama, oyuncuları transfer etmek ve takımınızı oluşturmak.
Sportif direktörlerin gidip yetenek aramaları ve bu oyuncunun kendi
takımlarının oyun tarzına, oyun felsefelerine uyduğunu anlayabilmeleri ve koçla
birlikte şu veya bu oyuncu hakkında hızlı bir şekilde karar verebilmek.
Bunların hepsi zamanla oyunu profesyonelleştirebilecek şeyler. Yani sadece
bu üç basit kullanım durumu bile gerçekten olağanüstü.
O zaman doğal olarak bir sonraki adım, iyi bir geri bildirim döngüsünün
oluşturulmasıdır.
Günde 3-4 saat sporcu ile antreman yapabiliyoruz. Ancak bugünlerde hem
antrenörler hem de sporcular sakatlıklar ve üzerlerindeki yük nedeniyle giderek
daha az antrenman yapmak istiyorlar. Bu elbette mantıklı, bilimi daha iyi
anlıyoruz ve üzerinde bulunduğumuz evrim bu şekilde gerçekleşiyor.
Ama pratikte harcanan zamanın dışında kullanılabilecek çok fazla zaman var.
Antrenörlerin bu teknolojiyi kullanması, sporcularla daha aktif bir şekilde
iletişim kurabilmeleri ve geri bildirim sağlayabilmeleri...
Tüm bunlar oyunu ve çalıştığınız organizasyonu pek çok yönden etkiler,
çünkü kulübünüz sahip olunan yeteneğe yatırım yapmaktadır. Ve bu nedenle değer
kazanacaktır. Önemli olduğunda ve biraz yardıma ihtiyacınız olduğunda, o oyuncu
hazır olacaktır. Bir büyüme zihniyeti oluşturuyorsunuz ve güç oluşturuyorsanız insanları,
kendilerini ortak bir büyüme ve gelişme
hedefine gerçekten bağlı hissetmelerini sağlıyorsunuz.
Yani Volleymetrics bu geri bildirim döngüsüne çok yardımcı olmaktadır.
Sporcular hakkında yorum yapabilmeyi ve geri bildirimde bulunabilmeyi
sağlamaktadır.
İstatistikler ve sayılarla şimdiye kadar sadece analiz yapılabiliyordu. Aslnda
daha derine inebileceğiniz tüm istatistikler ve sayılar dünyası var...
Sayılar üzerinde gerçekten derinlemesine gitmek için zamanınız ve alanınız
olan daha profesyonel bir seviyede olduğunuza göre, elbette orada yapılabilecek
her türlü şey vardır. Ancak birçok insan, Guiseppe’nin analizin öznel tarafına
odaklanmasına şaşırıyor. Hizmet olarak herhangi bir yazılımda olduğu gibi,
teknoloji sürekli gelişmektedir.
Guiseppe, şu anda oyuncu ve top takibi üzerinde çalışıyor. Çünkü bu
verilerin sadece bir sonraki adım olduğunu düşünüyor. Volleymetrics'i, bu
verilere sahip olacak şekilde inşa etti. Henüz güvenilir ve tutarlı bir şekilde
veri toplanmadı.
Oyunu inceleme zihniyeti, koçluğa odaklanma, geri bildirim döngüsü ve tüm
bunlar hakkında konuşulanların Volleymetrics’e erişimi olan koçlar için çok
açık olduğunu düşünüyor.
Ama düşüncesi oyunun analizinde hala bir sonraki adımın var olduğu. Sırf
oyunu daha iyi değerlendirip anlayabilmek için oyuncuların konumu ile topun
konumu arasındaki korelasyonu incelemeye başlayacağımız bu alanda bir gelişme,
bir yenilik olması gerekiyor.
Örneğin, topla temas anında tüm oyuncuların konumlarını tespit ettiği anda,
bir hücum gerçekleştiğinde, on binlerce olayı, savunma menzilini
değerlendirmeye başlayacak.
Ve o zaman daha iyi bir anlayışa sahip olacağız, sadece nasıl savunma
yapmamız gerektiğini değil aynı zamanda nereye gidebiliriz oyunu yenileyebilir ve
taktiksel kararlar verebiliriz diye düşüneceğiz. Ya da pratikte daha iyi bir
yatırım getirisi elde etmemizi sağlayacak şekilde oyuncuları geliştirmek
üzerinde fikir yürüteceğiz.
Bu, antrenörlerin ve sporcuların oyun anlayışlarını geliştirmelerini ve
verileri bir nevi seviyelendirmek için odaklanmaları gereken alanları
belirlemelerini sağlayan bir platform inşa ettikten sonra gerçekten çok
heyecanlandığı bir konu olacak.
Daha iyi hale gelmemizi sağlayacak olan önemli bir şey, mevcut her türlü
fiziksel spor bilimi verisine erişimi basitleştirmek, bir sezonu veya
antrenmanı incelemek, planlamak ve analiz etmek için verileri kullanmak için
yeterince teknik olan ve kaldıraç kullanabilen yardımcı antrenörler eklemektir.
Vanny Miale'nin Vakıfbank'ın S&C koçu ile Masterclass 26'da yaptığı bir
röportajda, spor performans verileri toplama konusunda da biraz daha derine
indik. Vakıfbank’ın bu verileri toplamaları ve dahası etkili bir şekilde
kullanmaları oyun ve sporcular için harika bir şey.
Teknoloji ile normal kameralar bile bütün bunları yapabilecek kadar iyi bir
hale geldi.
Herkesin cihaz sahibi olması yerine optik izleme. Bu cihazlar iyi olmadığı
için değil. Şimdilik iyi olan bu, ancak o zaman tüm rakiplerinizi izletebilir
ve videoya sahip olduğunuz sürece bunu takip edebilirsiniz. Guiseppe’ye göre
tüm gidişat bu yönde. Bu gidişle zamanla daha yüksek doğrulukla izleme
gerçekleşebilir.
Size kendi takımınız hakkında ve genellikle sadece kendi evinizde oynarken veri
sağlayabilir.
Ancak başka bir takıma ev sahipliği yapıyorsanız, sizin veya onların
verileri sizde olmaz.
Oyuncularınıza yaptığınız tüm tedavileri kaydetmeye başlarsanız ve bunları
antrenmanda ve maçta sporcunun performansı ile örtüştürebilirsiniz. Böylece oyuncuların
fiziksel formlarının gerçekten en üst düzeyde performans göstermeleri için ne
kadar optimal olması gerektiğine dair iyi bir fikre sahip olmaya
başlayacaksınız.
Hangi antrenman yoğunluğu en iyi maç performanslarına yol açar bunu
görebilirsiniz. Bir koç olarak, bunu göz önünde bulundurarak uygulamaları
planlamaya gerçekten başlayabilirsiniz. Ve belki bir karar verirsiniz,
antrenman bitmeden 10 dakika önce bu oyuncuyu kenara çekeceğim çünkü önemli bir
maç haftasında çok yoğun gitmek istemediğimizi biliyorum. Ve bunu uygulamayı nasıl
planladığını görmek önemli. Buna ulaşmak zor görünüyor.
Vanny Miale tarafından Masterclass 26'da bahsedilen analitik elektronik
tablosuna dikkat edin. Tüm bu veriler, sporcuların günlük çalışma verilerini değerlendirmeleriyle
elde edilir.
Guiseppe, gerçekten voleybolun harika olduğunu düşünüyor. Voleybol bilmeyen
insanlarla sık sık voleybol maçlarına gittiğinizde “vay be, bu harikaydı”
derler. Yani voleybol oldukça güzel. Voleybolu, taraftarlar için daha eğlenceli
hale getirmek ve daha fazla küresel erişim elde etmek için yapmamız gereken
şey, bunu profesyonelleştirmektir. Voleybolun bugünkü durumunu koruduğumuz
sürece biz buna meydan okuyamayız.
Bizler, sporla uğraşan kişiler olarak, antrenörler, performans analistleri,
sağlık personeli, oyuncular ve bu statükoyu değiştirme taahhüdünde
bulunmadığımız ve voleybolu profesyonelleştirerek ne beklediğimizi
anlatmadığımız sürece Bunu yapmaya devam ettiğimiz sürece voleybol aşağı yukarı
aynı kalacak. Ancak uzun vadeli bir vizyona sahip olarak takıma yaklaşırsak, statüko devam edecektir.
Ve bu gerçekten üzerinde uzun uzun düşünmemiz gereken bir şey. Aksi
takdirde sadece statükoya razı oluruz.
Bununla sadece iyi olmaya devam edersek, voleybolun profesyonelleşmesini ve
gerçekten insanların geride kalacağı küresel bir erişime sahip olmasını
engelleyen şey budur.
Bu benim için bir nevi vizyon, gelecek yıllarda voleybolun yapmasını
umduğum ve katkıda bulunmak istediğim şey.
Elimizdeki fırsat bu, ama bunu kullanmalıyız çünkü çoğu zaman arkamıza
yaslanıp rahatlıyoruz. 'İşler iyi. Gelecek yıl farklı bir takıma geçeceğim.'
Profesyonelleşebilmemiz ve son yıllarda olduğu gibi statükodan çıkabilmemiz
için çevremizdeki herkesten beklentilerimizi yükseltmeliyiz. Her yerde değil
ama birçok yerde.
Guiseppe’ye göre, bakılan yere bağlı olarak voleybol çok farklı hızlarda
gelişiyor. Avrupa'da performans analistleri veya istatistikçiler, onlara nasıl
derseniz deyin, çok az para kazanıyorlar. Çoğu zaman kulübün sahibi onlara en önemsiz
insanlar gibi bakıyor. Ve bu adil değil çünkü aslında çok şey yapıyorlar.
Guiseppe, 2008'de ABD'ye gittiğinde ABD'de sadece beş altı performans
analisti vardı. Şimdi 80'den fazla, belki 100'den fazla var. Peki neden? Çünkü
onlar sadece veri toplayan kişi değiller. Bu verilere sahip oluyor, üzerinde
biraz çalışıyor ve sonra kulübe değer sağlıyorlar.
Ve bu profesyonelleşmenin sadece bir örneğidir. Bu alanda yapılan büyüme ve
organizasyonlar çok fazla yatırım sağladı çünkü bu yatırımın geri dönüşünü
gördüler.
Bu her yerde yapılacak olursa, yaşanacak büyüme çok büyük olacak. Ve şimdi
voleybol dünyası, diğer birçok şey ve internet ile voleybolun küresel erişimini
gerçekten artırabilir.
Yorumlar
Yorum Gönder