TEDİRGİNLİKTEN BASARI DOLU GUNLERE
Nihal
Sena Akyol Kimdir ?
1998. Ankara
doğumluyum. Öğretmen bir baba, ev hanımı
bir annenin en küçük ve tek kız evladıyım. Aslen Kahramanmaraş liyim. Eğitim
hayatımın her kademesini Ankara'da tamamladım.
Voleybol
Yaşamınızda Unutamadığınız Anılarınız Var mı
?
Aslında hem
oyunculugum da hem de antrenörlük yaşamımda unutamadığım bir çok anım var. Kısa
kısa bahsedecek olursam oyunculuk döneminde antrenorlugunu Ali Taci Gerçeksin
üstlendiği Ankara DSi Spor formasını
giyerken 3-2 kazandığımız Eryaman Gençlik maçı. Maç çok önemliydi çünkü kazanan
play off oynayacaktı. Hava koşullarından dolayı bütün takım arkadaşlarım salona
çok geç gelmişti. Benim yolda telefonum kırılmıştı. Maçın 4.setinde de bir
takım arkadaşım sahada bayılmış ti. Bütün takım ağlayarak maça devam etmiştik
ve sonunda kazanmıştık.
Karayollari’nda
çalışırken sezonun son maçında Türkiye Şampiyonası’na gidip gitmeyeceğimizi
belirleyecek olan maçimiz ve diger iki takimin maci ayni saatte farklı
salonlarda oynayacaktı. Türkiye Şampiyonası’na gitmemiz için diğer salondaki maçta
takımlardan birinin yenilmesi gerekiyordu. Maça çıkmayacak sporcularim dan
birini o salona göndermiştim. Maç skorunu bana dakika dakika yazacak ve bende
akıllı saatinden mesajları takip edecektim. Bizim maçımız bitmeden diğer
salondaki maç bitmişti. Sporcularima şampiyonaya gideceklerini haber verdim.
Sonrasında hem ben hem de oyuncularım mutluluktan ağlayarak maça devam
etmiştik.
Kuzeyboru’daki
ilk sezonumda 2.ligde oynadığımız Karaman Spor Lisesi maçına 4 hafta maç
kaybederek çıkmıştık. Aşırı kazanma isteği olan ama 14.5 yaş ortalaması olan
bir 2.lig takimiydik. Çok güzel mücadele etmiş ve sonunda 3-1 kazanmıştık.
Şimdiye
Kadar Gördüğünüz En Güzel Spor Salonu Hangisi?
Kesinlikle
Başkent Voleybol Salonu bir de Selim Sırrı Tarcan Spor Salonu.
Voleybolda
Favori Pozisyonunuz Hangisi ve Neden?
Pasor.
Kendim de pasor olarak oynadığım ve pasorle çalışmayı çok sevdim için. Pasorun
eline gelen her top beni çok heyecanlandırır.
En
Beğendiğiniz Voleybolcular?
Naz Akyol, Eda Erdem ve Ebrar Karakur
Voleybol
Hayatiniza Nasıl Girdi?
6 yaşımdan
beri babamın isteğiyle farklı farklı spor dalları denedim. Tekvando ve atletizm
ile uğraştım. Atletizm ile ilgilendiğim süreçte Gazi Üniversitesi ‘ne
performans ölçümü amacıyla gitmiştik. Orada ilk antrenorum olan Elif Cengizel
ölçümleri yapmıştı. Aradan uzun bir zaman geçtikten sonra Elif abla okuduğum
okul olan Anittepe İlköğretim Okulu’na gelmişti. Bana “ben seni nereden
hatırlıyorum”diye sordu. Ben kendisini hazırlamıştım. Aramızda bir sohbet
geçtikten sonra beni spor okuluna davet etti. İlk antrenmana çıktığımda çok
eglenmistim. Babama devam etmek istediğimi söyledim ve böylece voleybol
hayatıma girmiş oldu. İlk antrenmana gün ve saatini hiç unutmam. 1 Temmuz 2007
saat 11.00
Kuzeyboru
Altyapı dan Bahseder misiniz ?
Kuzeyboru
Altyapı, adını gordugumde, okuduğumda bile içimi sevgiyle, heyecanla,
umutla,mutlulukla dolduran hayatımın en
özel alanı. Kuzeyboru ile anlaşmamız bile ilginç. Herseyden habersiz 15Haziran
günü her şey telefonumun calmasiyla basladi. Altyapı Koordinatorumuz Doc.Dr.
Çalık Veli Koçak ile bir ön görüşme yaptık. Sonra haber beklemeye başladım. 18
Haziran günü arkadaşlarımla otururken “bu sene bir şeyler varmi”sorusuna cevap
vereceksen Veli hoca aradı. Hayırlı olsun dedi. Telefonu kapattıktan sonra
arkadaşlarıma “Kuzeyboru oldu” diyip gülmüştüm. Aslında bu bana bir doğum günü
hediyesi gibiydi. Tabi ki ilk başta çok tedirgindim. İlk defa sayılabilecek bir
şehir dışı deneyimi ve hiç bilmediğim bir şehir. İtiraf etmeliyim Kuzeyboru
voleybol liglerinde yarışmaya başladığında Aksaray nerede diye haritayı açıp
bakmıştım. Ama içimden bir ses, bütün tediginliklerimi susturup bana orada
olmalısın diyordu. Hatta bu ses o kadar baskında ki aileme bile sadece ben
Aksaray’a gidiyorum dedim. Burada fikir sahibinin Altyapı Koordinatorumuzun
olduğu ve ilk ayağı 10 yıllık olan “Sen de Sultan Ol” projesinde çalışmaya
başladık. Şehir dışından sporcuların transferini gerçekleştirip bu sporcularla
2.ligde yarışmaya başladık. Ancak her çocuğun inanılmaz bir transfer hikayesi
oldu. Kulüp olarak sporcuların barınma, yeme-icme, akademik eğitim ve akla
gelebilecek her ihtiyacını karşılıyoruz. 2.ligin ilk sezonunda 14.5 yaş
ortalaması bir ekiple ligi 6.sirada
bitirdik. Diğer Altyapı takımlarımız ise
Aksaray şampiyonu oldular. Türkiye Finaller’nde yarı finallerde bir maç
kaybederek Türkiye ilk 20 sinde kalmayı başardılar. 2.sezon 15.5 yaş ortalamali
2.lig takımımız 5.sirada ligi tamamladı. Diğer Altyapı takımlarımız da bir önceki sene ile aynı başarıyı
yakaladılar. Başarı diyorum çünkü bu çok önemli. Evlerinden, ailelerinden uzak
elbette biz her zaman yanlarındayiz ama yine de kendi başlarına yaşamını devam
ettiren çocuklar için bu çok önemli. Kuzeyboru Altyapı öyle bir yer ki, burada
olan Antrenör ve sporculara kendisini göstermeleri için değişik fırsatlar
veriliyor. Kulüp yönetimimizi bu konuda her yerde anlatmaktan mutluluk
duyuyorum. Kaybedilen maçlardan sonra bizi nasıl motive edeceklerini
düşünürler. Pes pese maç kaybedince “neden kaybediyorsunuz” sorusu yerine hep
“neyi daha iyi yapabiliriz” sorusuyla karşılaştım. Bana kalırsa bu çok büyük
bir ayrıcalık. Kendinizi burada iş yapıyormuş yarisiyormus gibi hissetmezsiniz.
Burada sevdiğiniz şeyi yapıyor mücadele eder gibi hissedersiniz. Buraya
geldiğimde henüz 23 yaşımda idim. Sporcularla birlikte tesiste yaşamaya karar
vermemde bile bana kulübün bir dayatması olmadı. Bu kendi içimden gelerek
yaptığım bir şeydi. Kulüp yetkililerimiz sporcularla tesiste yaşayarak aldığım
sorumluluğun o kadar farkindaydilar ki bu konuda manevi olarak ta hep
yanımdalardi. İdari menejerimiz Ayşenur hanım ve Altyapı Koordinatorumuz
devamlı arar. Tesiste pişen yemeği bile takip ederler. Sporcularim,
sorumlulugumun farkında olduklarından hiç zorluk çıkarmadılar. Kulüp
başkanımızla her iletisimimizde bu konu üzerinde konuşuruz. Sporculari, kendi
evlatları gibi sevdiklerini bilirim. Gelişim için gösterdikleri sabır bende bir
baskı oluşturmaz. Şehir dışındaki sporcuların süreçlerini yürüyebilmek için
bazen hepimizin canla başla çalışması
gerekir. Fabrika kısmı bu konuda çok fedakardır. Çalışanlar maçlarımızı
izlemeye gelirler. Medya ekibi özel anları asla kaçırmaz. Şoförlerin desteğine
ihtiyaç duyduğumuzda bir bakarız ki o iş hemen oluvermiş. Herhangi bir
sporcumuz sağlık sorunu yaşadığında idari menejerimiz ve Altyapı
Koordinatorumuz hemen hastaneye gelir. Kuzeyboru hiç bir zaman çalıştığınız ve
para kazandığınız bir yer değildir. Burada statü farkı olmaksızın hayal
kurarsınız, hayallerinize giden yolda sizi maddi ve manevi olarak desteklerler.
Hata yaptığınızda hep beraber düzeltirler ve bunu size de bunu öğretirler.
İmkansız diye bir şey yoktur imkansızı imkanli kılarlar. Hep söyledim yine
söyleyeceğim. Bir gün bu kulüpte sebebi ne olursa olsun vadem dolduğunda
ömrümün sonuna kadar burayı kalbimde taşıyacağım.
Antrenörlük
Yapmaya Nasıl Karar Verdiniz?
Lise
öğrencisi idim. Okuldaki beden eğitimi öğretmenimiz Galatasaray Voleybol
Okulu’nü çalıştırıyordu. Bir hafta sonu antrenorlerden birinin olmayacağını,
bana antrenmana kendine yardim etmek için gelip gelemeyeceğimi sordu. Kabul
ettim ve o gün çok eğlendim. Çok mutlu
oldum. Küçükken sorulan “Büyüyünce ne olacaksın “sorusuna da hep “Babam gibi
öğretmen olacagim”derdim. Hatta aklımda vardır hep ogretmencilik oynamak
isterdim ve öğretmen de ben olurdum. Sonra yaz aylarında o spor okulunda
çalışmaya devam ettim. 18 yaşıma geldiğimde voleybol oynarken tesadüfen
antrenörlük kursu duyurusunu gördüm. Hemen başvurdum ve belgemi aldım. Bu benim
için bir yol ayrımı oldu. Aslında bir şeyler öğretmeye çalışırken daha çok
keyif alıyordum. Bir süre hem voleybol oynadım hem de antrenörlük yaptım. Hem
eğitim giderlerini karşılayalım hem de biraz iş öğreneyim diye. Şu an çok
mutluyum. İyi ki antrenorlugu tercih etmişim. Mesleki beceri bir kenara kişisel
gelişimine de çok fazla katkısı oldu.
Calışmaktan
En Çok Keyif Aldığınız Antrenör Kimdir?
Oyuncuyken Ali Taci Gerçek, Mert Kuzu,
Göktan Hayat ,Altyapı Koordinatorumuz
Veli hoca ve rahmetli Orhan Topçu. Ali Taci hoca ile 4 yıl calismistik. Spor
ahlakını ondan öğrendim diyebilirim. Mert abiyle 1 sezon çalıştık ve çok fazla
teorik bilgi öğrendim. Gökhan abiyle 1 sezon çalıştım. Hem eğlendirir hem
öğretir. Tabiri caizse psikopat gibi antrenman yapar, onu öyle görünce çok mot
ive olurdum. Rahmetli Orhan hoca ile⅝ 4
ay çalışabildik ama insanlarla iletişiminden çok şey öğrendim, bilgisi üst
düzeydeydi yanında 5 dakika dursaniz bile çok şey öğreniyorsunuz. Veli hoca
demokrattir, iletişimini örnek alırım, profesyonel davranır, cozumcudur, fırsat
verir, destekler ve sabırlıdır. Bir de Gokhan Sezal diyebilirim. Çok uzun süre
birlikte çalışmadık ama onu antrenman yaptırırken izlediğimde sanki kendimi
sanki ders dinliyormuş gibi hissederim. O zamanlar keşke bunları not alabilsem
diye düşündüm.
Günlük
Rutininizden Bahseder misiniz ?
Bir gece
önceden mutlaka ertesi gün yapmam gereken işleri not ederim. Sabah uyandığımda
ilk 2 saati kendime ayırırım. Temizlik, kahve, kitap, yürüyüş gibi işlerimi bu
2 saat içerisinde yaparım. Sonra antrenman saatine kadar işleriyle ilgilenirim.
Antrenman saatinden sonra genelde kızlar yanıma gelmek isterler. Onların o gün
okulda ne yaptıklarını, gününün nasıl geçtiğini anlatmak istedikleri şeyleri
dinlerim. Muhtemelen sonrasında saat çok geç olur. Kızlar yanıma gelmediler se
dışarıda biraz vakit geçiririm ya da tesiste odamda ertesi günkü işlerimi
planlarım ve aldığım bazı eğitimleri planlarım.
Aksaray
Nasıl Bir Şehir .
Küçük,
şirin, trafiksiz, az insanları ve insanları cana yakın ucuz bir şehir.
Buyuksehirlerdeki gibi bir işinizi halletmek için saatlerce yol kat etmenize
gerek kalmaz,bankada, hastanede çok sıra beklemesiniz. Büyük şehirlerde
oturup kalktığınız yerlerin hepsi burada da var. İnsanı. samimi,yardımsever,misafirperver.
Huzurla yaşanacak bir yer aslında. Yani en azından ben mutluyum. Sıkılmıyorum,
bunalıyorum. Doğası çok güzel ve her yere yakın. Burada Kuzeyborulu iseniz
torpillisiniz. İnsanlar özel ilgi gösteriyor. Bana tek uymayan şey, yemek
kültürü. O da benim Kahramanmaraş li
olmamdan. Kahvaltıda bile kavurmalı yumurta yiyen bir kültürden geliyorum. O da
Aksaray in sorunu değil.
Idol
Olarak Gördüğünüz Antrenör
Türk olarak
aslında bir çok Antrenör var. Yani her antrenorden bir şey öğrenmeye
çalışıyorum. Ama isim vermem gerekirse Mehmet Bedestenlioglu derim. Şimdi aynı kulüpte olmamız beni memnun ediyor.
Birde Nurettin Hayta derim. 1.kademe belgemi alırken ondan ders almıştım. Şimdi
de zaman zaman görüşürüz ve her konuştuğumda yeni şeyler öğreniyorum. Yabancı
olarak ta Milli Takım antrenorumuz Santarelli derim.
Metal
Düşünce ve Voleybol Arasında Nasıl Bir İlişki Olduğunu Düşünüyorsunuz
Kendimi
değerlendirecek olursam, mental olarak iyi olduğum her antrenman, maç benim
için çok ogreticiydi. Ancak motivasyonsuz olduğum dönemlerde, başarı kaybı bir
kenara daha çok motivasyon kaybettim, zaman ve enerji kaybettim. Mental iyi
oluşun ben bir çok nedeninin Olduğunu düşünüyorum. Uyku, beslenme ve sosyal
yaşantı gibi. Bunlar yolunda olduğu zaman mental olarak kendimi iyi
hissediyorum ve kendimden verim alabiliyorum. Sporcularimdan gördüğüm şey de
şu. Rakibi, maçı, olayı ne olarak gorduguyle performans Arasında doğrudan
İlişki olduğunu deneyimledim. Hedefi kaybetmenin, yolu çetrefilli hale
getirdiğini öğrendim. Motivasyonunu desteklemeyen sporcunun zamanla tükendiğini
gördüm.
Yorumlar
Yorum Gönder