MUHABIRLIKTEN AKTIF VOLEYBOLA

 

Çocukken spora yüzmeyle başladım ama tüm ailem masa tenisi oynadığı için, başka bir seçeneğim yoktu. Bir süre her iki sporu da aynı anda yaptım,  17 yaşıma geldiğimde ise yüzmeyi bıraktım. 

20 yaşında araba kazası geçirdiğinde ilk önce para masatenisi oynamaya başladım. Oturarak voleybol ile ilk tanışmam ise Rio 2016'da Alman Paralimpik Komitesi için muhabir olarak da bulunduğum ve hem masa tenisini hem de oturarak voleybolu izlememle oldu. Bu sporun dinamiklerini ve heyecanını hemen sevdim. 

Bir noktada masa tenisi  kariyerimi sonlandirmaya karar verdim. Hala tekbir sporda aktif olmak istediğim için oturarak voleybolu denemeye başladım. İlk antrenmandan sonra vücudumun her yeri ağrısı da hemen alıştım ve Leverkusen'de antrenmana çıkmaya başladım. Bir takım sporunda aktif olarak yer almak benim için yeni bir deneyimdi ve bundan çok keyif aldım. 

İlk uluslararası yarismam, 2017 de Hırvatistan'in Porec kentinde düzenlenen Avrupa Şampiyonası idi. Çok iyi olmasak da harika bir takım ruhuna sahip olduğumuzu hatırlıyorum. Diğer oyuncuların yeteneklerine ne kadar hayran kaldığımı ve bunun beni daha iyi olmak için motive ettiğini de hatirliyorum. Oturarak voleybol oynayan bir sporcu olarak uluslararası alanda aktif olmak, üst düzeyde harika takımlara karşı yarismak ve tüm yarışmalara katılarak çok sayıda değerli deneyim kazanmak en çok sevdiğim şeyler. Bazen kazanır Bazen de kaybedersiniz ancak her zaman bir takım,  bir sporcu ve bir insan olarak yarışmalardan cikarabileceginiz dersler vardır. Takımımızın nasıl geliştiğini görmek harika ve kayıplarla yaşamak her zaman kolay olmasa da yolculuğun bitmediği hissine kapılıyorum.