SOYUNMA ODASINDA SUPER BİR BİLGİSAYAR

 



Wiktor Krebak; eski bir antrenör, spor bakan yardımcısı ve asi yani herkesi cildirtabilen bir karakter.

- 1996 yılında Yunanistan'daki Olimpiyat Oyunları'na Polonya milli takımı ile katılma hakkı elde ettiniz. Bu oldukça beklenmedik ve şaşırtıcı idi. Çünkü takım, 1980'den beri hep bir sonraki olimpiyatı bekliyordu. Peki bu katilim nasil oldu?

Yunanistan, play-off turnuvasının favorisiydi, hatta takımın koclugunu yapmak için bir Kubali bile kiralamislardi. Onlarla karşılaştık. Karar setinde Yunanlılar 13-9 ondelerdi ve maç bitmiş gibi görünüyordu. Ama etkili bloklar ve harika bir geri dönüşle 16-14 kazandık. Bizim için önemli bir maçtı ve hemen ardından sorunlar başladı.

- Nasıl sorunlar ?

Yunanistan'da 3 Japon TV kanalı faaliyet gösteriyordu. Yunan milli takımı, 1964 ten bu yana olimpiyatlara katılamıyordu ve bunun için elemelerde mücadele etmek zorundaydı. Yunanlılara karşı kazandığımız galibiyetin ardından TV muhabirleri yanıma gelip sorular sormaya başladılar. 'Bu kadar genç ve uzun boylu oyuncuları nereden buluyorsunuz ? Yunanistan'ı nasil yendiniz ?' Onlara spor okulundan bahsettim. Muhabirlerin göz ucuyla elimde tuttuğum kalın tahtaya büyük bir merakla baktıklarını fark ettim. Bu tahta, sadece el ile yazılmış notlar içeriyordu. Japonlarin teknolojide geri kaldığımız için bize gulmelerini istemiyordum. O zamanlar, dünyanın önde gelen takımları rakiplerinin oyununu analiz etmek için bilgisayar kullanıyorlardı ama biz bunu ancak hayal edebiliyorduk. 

- Peki sonra ne oldu ?

Asistan, istatistikci ve personelimin nerede olduğunu sordular. " Elbette her şeye sahibiz ama soyunma odasında" diye cevap verdim. Asistanim gülmemek için kenara çekildi. Şaşıran gazetecilere, en son icatlari kullandigimizi ve personelin soyunma odasında olduğunu, çünkü orada büyük bir bilgisayar bulundurduğumuzu anlattım. Önce tahtaya yazıyorum bilgisayar hepsini alıyor. Daha sonra onu analizde kullanıyoruz. Yüzümde ciddi bir ifade vardı ve elimdeki tahtayı daha yakından filme aldılar. Daha sonra bilgisayar istatistikleri yerine el istatistiklerimiz olduğu konusunda şakalaştik. Sanırım her şeye inanıyorlardi. En önemlisi de Japonya ile oynadığımız maçı kazanarak Atlanta Olimpiyat Oyunları'na katılmaya hak kazandık. Bilgi ve çalışma koşulları açısından dünyadaki gelişmelerden uzaktaydik ama bunu başardık.

- Gerçek bir sansasyondu.  

Tamamen bir sürprizdi. Oradaki takımımıza gerçekten hayranım. Bu çocuklar benim için birer kahramanlar. Hiç bir şeyleri yoktu. Onlara sezon başına iki takim forma veriliyordu ve hepsi buydu.

Şampiyona öncesinde takıma Adidas eşofman almıştık hepsi bu. Ancak Reebook oyunların ortağıydi. Bu yüzden uc çizgili esofmanlarimiza izin verilmiyordu. Her basin toplantisi öncesinde Adidas amblemini alciyla kapatmak zorunda kalıyordum. Bu gün ise butun bunlari söylemek biraz utanç verici. 

-- Para bu kadar kisitlimiydi ?

Hiç bir şey yoktu. O zamanlar tam zamanlı bir kaç kişi için bile para olmadığını hayal edin. Gerçekten çok sıkı antrenman yapıyorduk ve Avrupa Şampiyonası'nda mücadele ettik. 

- Nasil ?

O zamanlar sahada libero olmadan oynuyorduk. Hucum sistemimiz değişikti. Orta oyuncularimiz, arka alandan hucum etme durumundaydılar. Ayrıca Yunanistan maçında 2 mola aldığımı, yapacak başkadır şeyim olmadığı icin aklıma aptalca olan bu fikrin geldiğini düşünüyorum. Yedek kulübesinde sadece genç Pawel Zagumny vardı ve diger oyuncular gibi o da Atlanta'yi değil Sidney'deki bir sonraki olimpiyatı düşünüyordu. Çaresiz kaldığım için onu oyuna aldım ama ise yaradı.

- Olimpiyat için mücadele eden Polonya milli takımında istat8stik bilgisi tutma şansı yokmuydu ?

Polonya Voleybol Federasyonu'nda öyle bir kavga vardı ki istatistikler için bir dizüstü bilgisayar istedim. Sekreter Sliwowska bunun olmayacağını söyledi ve konuşma sona erdi. Milli takımdaki kadroya baktığımda, günümüz koşullarıyla karşılaştırmaya çalışmanın bir anlamı yok. Adam Kowalski ilebirlikte çalışıyorduk. Ancak para olmadığından ona teşekkür ettiler. Üstelik uğruna çok mücadele verdiğim doktorumu da istemediler.

- Olimpiyat Oyunları'na gitme hakkı kazandıktan sonra işler değişti mi ?

Olimpiyata hazırlanmak için 2 ayımız vardı. Ne yapacağımızı, nasil hazirlanabilecegimizi bilmiyorduk. Daha da kötüsü kimse bizimle oynamak istemedi. Bir cok antrenor ve oyuncu ülkeyi terk etti. Polonya'da bizden bir kaç aptal ve intiharci kaldı. O an sadece Ukrayna hazırlık maçları yapmak istiyordu ama onların gizli bir nedenleri vardı. 

- Olimpiyat Oyunları'na bir kaç yaşlı oyuncu ve 19-20 yaşlarında bir grup genç oyuncu ile gittik.

Secebileceğim başka oyuncu yoktu. Esas olarak parti yapmak isteyen yaşlı oyuncuları istemiyordum. ABD'deki Olimpiyat Oyunları'ndaki yenilgilerden sonra uygun olmadığıma Karar verildi ve yönetim Hubert Wegner'e gitti.

- Olimpiyat Oyunları'na katılmak başarı olmasına rağmen neden kovuldunuz ?

Oyuncularla iliskilerimin iyi olmadığını düşünüyorlardı.

- Yani ?

Gerçekten o kadar derme çatma bir durumdaydik ki lig kulüplerimiz milli takımdan daha iyi organize olmuşlardı. 

- Atlanta Olimpiyat Oyunları sizin için bir deneyim miydi ?

Polonya'da Olimpiyat tesislerine denk tek bir salonumuz bile yoktu. Simdi cok büyük salonlar ve iyi koşullar var ama o zamanlar yoktu. Bütün bunlara baktığımda günümüz koşullarında calisamadigimiz için üzülüyorum. Pek cok kişi, Polonya voleybolunun antrenör Ireneusz Mazur'un gençler dünya şampiyonluğunu kazanmasiyla başladığına inanıyor. Ama kimse bu gençlerin, 1.5 yıl bizimle antreman yaptığını hatırlamıyor. Gruszka ve Zagumny takimimda olmasaydı her şeyin nasıl sonuclanacagini bilmiyorum.

- Bugün bu tür hikayelere inanmak zor. Voleybolda her imkan var ve antrenör ne isterUse alınıyor. 

Voleybolun biraz daha iyi seviyede olacağını hayal ediyordum.

- Olimpiyat Oyunları'na gitmek gelişime yardımcı oldu mu ?

Ogullarim dahil olmak üzere olimpiyata tüm katılanlar burs kazandılar. Daha önce ise hiç bir ücret almiyorlardi. 

 - Atlanta Olimpiyat Oyunlari'nda sadece 1 set kazanabildiniz. Size göre bu kötü bir performans miydi ?

Polonya'da bir çok kişi bunun utanç verici oldugunu söyleyerek bizi eleştirdi. İnsanlar muhtemelen Olimpiyat sampiyonuna, dunya sampiyonuna ve Güney Amerika sampiyonuna karşı oynadigimizin farkında değildi. Hazırlık yapma imkanımız yoktu, takımda çok sayıda genç vardı ve Bulgaristan dışında rakiplerimiz hakkında hiçbir şey bilmiyorduk.

- Atlanta Olimpiyat Oyunlari'ndaki rakiplerinizin maç analizi nasil yapıldı?

Elimizde herhangi bir video materyali yoktu sadece masaüstü analizleri vardı. ülkedeki insanların dünyanın en iyileri ile rekabet ettiğimizden haberi yoktu. Görünüşe göre en başından beri bazılarına uygun değildim. Bagliligima ve fedakarligima saygı duyulmadı.

- Bugün hiçbir eksiğimiz yok, koçlar hakkında ne düşünüyorsunuz?

Polonyali antrenorlere zerre kadar saygı duymuyoruz. Jacek Nowrocki'nin daha önce yaptıklarını kimse takdir etmiyor. Belki 4 yıl sonra biraz delirdi. Çünkü baskı altindaydi ve milli takımla çalışmak inanılmaz derecede zordu. Muhtemelen bu onu zihinsel olarak yaktı. Ama bu ulkede voleybola uygun tüm kızları bulan ve onlari dürüst olarak yetiştiren oydu. Ve bir mucize yarattı ve bundan gelen antrenörler yararlandı. Yerli antrenörü ne kadar kolay unuttuğumuzu, yabancı antrenörleri ise ne kadar kolay ovdugumuzu düşündükçe sinirlenmiyorum. 

- Her iki yabancı antrenorun de önümüzdeki 4 yıllık Olimpiyat döneminde görevlerinde kalacağı açıklandı. 

Garip bir karar ama bu sadece benim görüşüm.

- Mevcut antrenörlerin çalışmaları hakkında bir yorumunuz var mı?

Kızlarımızın Paris'te başarılı olmaları beni çok memnun etti. Çünkü kimse onların oraya yeni geldiğini ve ilk kez sahneye çıktıklarını hesaba katmiyordu. 

Koc Grbic ise erkekler için kendi hazirlik sistemini önerdi ve bu beni kişisel olarak şaşırttı. Çok geniş bir oyuncu grubu ile çalıştı. Gazetecilere kızıyor çünkü ona sürekli ilk altın madalyanın ne zamanolacagini soruyorlar. Benim için bu soru normal. Son dönemde muhtemel dünya şampiyonluğu için oynayabilecek uc farklı takımımız var. Peki bunun Paris'teki oyun üzerinde nasıl bir etkisi olacak ? Ne yazık ki takımımızın son zamanlarda daha kötü oynadığını görüyorum. Ama artık destek zamanı.

- Deneyimleriniz ölçüsünde voleybol camiasına ne soylersiniz?

 Son 30 yılın başarılarına saygı duyulmasını istiyorum. Polonya voleybolu muhteşem gelişti ama bu bir anda olmadı. 30 yıl öncesi cehennemdi şimdi ise cennetteyiz. Her şeyimiz var belki tek eksik takımın kendi uçağı.

   https://www.plusliga.pl/news,wiktor-krebok-superkomputer-w-szatni-w-patras-bialo-czerwone-biuro-podrozy-i-leon-w-ataku.html

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEGONVİL

ANADOLU'DA İLK MOĞOL İSTİLASI

ŞİMDİYE KADARKİ EN İYİ 20 VOLEYBOL FİLMİ