MURADİYE KÜLLİYESİ


Sultan 2. Murad tarafından 1425-1426 yılları arasında yaptırılan Muradiye Külliyesi Fatih Sultan Mehmed’den itibaren 100 yılı aşkın bir dönem içinde peyderpey yaptırılan 12 adet türbeden oluşmaktadır.

Sultan II. Murad, Osmanoğulları bakımından oluşuyla da, sonuçlarıyla da korkunç Ankara Savaşı ertesinde, 1403 yahut 1404’te Amasya’da dünyaya gelmişti. Amcaları İsa, Musa ve Süleyman Çelebi’nin taht kavgası arkalarından gelen Düzmece Mustafa vakalarının sonuçlanmasını beklerken Murad ve küçük kız kardeşinin, bu çok tehlikeli, çok kanlı dönemde en yakınları olan düşmanlarının yüksek dağları ve dar vadileri aşarak ulaşmasının mümkün görülmediği Amasya’da oldukları varsayılıyor.

FETRET ARDINDAN BAŞLAYAN SALTANAT

Babası Sultan I. Mehmed, 26 Mayıs 1421’de Edirne’de bir sürek avı sırasında at koştururken aniden gelen bir fenalıkla, atından düştü ve yaralandı. Aktarıldığına göre, ölüm döşeğindeyken başında toplanan Veziriazamı Bayezid Paşa ile vezirleri İvaz Paşa ve Candarlı İbrahim Paşa’ya, Tez oğlum Murad’ı getirin. Ben bu döşekten kalkamam. Murad gelmeden ölürsem fitne çıkar. Tedarik görün, ölümümü gizleyin dedi.

Ölümü, bir dizi önlemle ve gerçekten büyük bir ustalıkla gizlendi. Osmanlı padişahları arasında ölümü gizlenen ilk  padişah da I. Mehmed oldu. Kuşkuya düşen askerleri yatıştırmak için tahnit edilen cesede kaftan giydirilip başına sarık konularak pencereden de olsa, askerlerinin resmi geçidine nezaret edecek kadar sağlıklı olduğu gösterildi! Beyazid Paşa, sultanın son emrini yerine getirmek üzere Şehzade Murad’a durumu açıklayan bir mektup yazmıştı. Edirne Sarayı’ndan, tüm gözlerden sakınarak ayrılan ulaklar zamanın en büyük ve en gizli haberini taşıdıklarını bilmeden Amasya’ya varıp Murad’ın huzuruna alındı. Şehzade, hemen yola çıktı. Bursa üzerinden Çanakkale’yi geçip Edirne’ye ulaşması ölümün 42. gününde gerçekleşmişti. Sultanın öldüğünü ve yerini Sultan II. Murad’ın aldığını, Edirne’liler yeni sultanı selamlayan ordunun top atışlarıyla öğrenebildiler. Asıl törenler 25 Haziran 1421 günü Bursa’da yapılacaktı.
Tahtın yeni sahibi 17 yaşını sürüyordu. Her bakımdan iyi eğitilmişti. Ayrıca şairdi, ressam ve müzisyendi. Buna Sultan I. Mehmed döneminin tartışılmaz en büyük komutanı ve devlet yöneticisi Bayezid Paşa yanında son sözün sahibi olarak bulunmasını ve saray eğitiminin en önemli kısmını da Bursa’da, Bursa medreselerinin ünlü müderrislerinden ders alarak tamamladığını da ekl

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEGONVİL

ANADOLU'DA İLK MOĞOL İSTİLASI

ŞİMDİYE KADARKİ EN İYİ 20 VOLEYBOL FİLMİ