ALTIN OYUNCULAR ZORLUKLARLA MUCADELE EDIYOR

 

Bosna-Hersek milli takımının oturarak voleybolda elde ettiği başarılara ilişkin haberler genellikle bir altın madalyayla başlıyor.

Ifet Mahmutović'in takımı, büyük finalde Almanya'yı setlerde 3-2 yenerek 11. kez Avrupa şampiyonu oldu ve bu yeni başarı ile gelecek yıl Paris'te düzenlenecek Paralimpik Oyunları'na doğrudan katılma hakkını elde etti.

Yıllardır Bosna-Hersek'in en başarılı spor takımı statüsünü gururla koruyorlar, ancak çoğu zaman kiminle oynadıklarından çok büyük bir müsabakaya gidip gitmeyecekleri ve nasıl gidecekleri onların sorunudur. Neredeyse hiç devlet desteğinin olmaması saçma geliyor.

Bunların hepsi, Ifet Mahmutović'in Reprezentacija.ba ile yaptığı röportajda bahsettiği konular.

Takim Avrupa şampiyonu olduktan sonra neler olacak... Kendimize o altını hedef olarak belirlemistik, çünkü sadece birinci olan, ev sahibiyle birlikte doğrudan Paris'teki Paralimpik Oyunları'na katılma hakkı kazanabiliyordu. Finale kadar oldukça iyiydik, ardından Almanya ile son derece zor ve sonucu belirsiz bir karsilasma oynadik. Kendileriyle daha önce de oynamıştık, itiraf etmeliyim ki bu sefer bu kadar iyi bir performans beklemiyorduk, gerçekten iyi hazırlanmislardi. Ancak sonunda deneyimlerimiz, psikolojik ve fiziksel hazırlıklarımız galip geldi - dedi gururlu Mahmutović.

Almanlar coşkuyla ikinci sırayı kutlarken, altın madalyayi kazanan Bosna Hersekli  voleybolcular büyük zaferden sonra bile sağlam bir şekilde yerlerindeydi.

- O duygusal duyguyu hissedebiliyordunuz, oyuncularımın gözlerindeki yaşları görebiliyordunuz, o altını istiyorlardı... Madalyaların verilmesinden sonra çok fazla kutlama yapmadık. Üstelik sanki eğitimini yapmışız gibi odalarımıza oturup film izledik.

Zirvede kalmak, zirveye ulaşmaktan daha zor, Mahmutović de bunun farkında ve şimdiden altın madalyali voleybolcularıni bekleyen sonraki zorlukları düşünüyor. Paralimpik Oyunları büyük bir mücadele olacak.

- Ev sahibi Fransa, aşırı güçlü bir milli takımla tanınmıyor ancak katılacak diğer oyuncuların hepsi şampiyonluk için yarışıyor. Özellikle geçen yıl Dünya Kupası finalinde bizi yenen İran'ı düşünüyorum. Ve artık favoriler oldular. Söz verebilirim ki elimizden gelenin en iyisini yapacağız ve bunu Londra'daki 2012 yılı kadar başarılı kılmaya çalışacağız.

Büyük başarıdan bahseden Mahmutović, milli takım oyuncularinin sıkı çalışmalarının da altını çizdi. Bu sporun yetkililer tarafından yeterince  tanınmamasından üzüntü duyuyor.

- Daha birkaç gün önce, 50'li ve 60'lı yılların jimnastikçilerinden bahseden "FIS'den Siyahlar" kitabını okudum... Eh, orada bahsedilen "siyahların" çalışmaları benim çalışmamla da karşılaştırılabilir. Bu başarının arkasında bu kadar çok fedakarlığın ve diğer her şeyin olması inanılmaz. Büyük yarışmalar düzenlendiğinde büyük bir kısmının yıllık izin almak zorunda kaldığını, bazılarının ise ücretsiz izne ayrıldığını çok az kişi biliyor. Federasyonun bunların tamamını iade etme imkanı yok. Aileleri acı çekerken onlar tüm bunları vatan sevgisi için yapıyorlar. Peki devlet yardımı? Finalden önce Almanya konusunda kaygımız yoktu ama kazanamazsak ne yapacaktik, geleceğe nasıl para sağlayacaktik? Mısır'da oynanacak Dünya Kupası için 350.000 km. Yol yapacagiz. Yüzde 70'imiz Saraybosna Kantonu tarafından finanse ediliyor. Eğer öyle olmasaydı işimiz zor olurdu.

Diplomatik pasaportları yok. Bu nedenle sıklıkla sorunlarla karşılaşıyorlar.

-Havaalanına geldiğinizde herkesin, insanların deyimiyle 'iç çamaşırlarına kadar' kıyafetlerini çıkarmak zorunda kaldığını hayal edin. Taranmak, muayene olmak için protezlerini çıkarmak zorunda kalıyorlar... Bunlar iki saate kadar süren süreçler. Bırakın bunların bir parçası olmayı, izlemesi bile çirkin, özellikle de bunların Bosna Hersek adına 28 madalya kazanan insanlar olduğunu biliyorsanız. Sadece yurt dışında değil, burada da ilgi bekliyoruz.

 

https://reprezentacija.ba/406410-zlatni-odbojkasi-heroji-u-miru-uzimaju-neplaceno-da-igraju-za-bih-a-nakon-zlata-idu-u-sobe