OYUN OYUNDUR
Bu Masterclass'ta Jim McLaughlin'e yer veriyoruz. Jim, kolej
voleyboluna yaptığı katkılardan dolayı 2021'de AVCA Onur Listesi'ndeki yerini
aldı. Antrenör McLaughlin, hem Division I erkekler hem de bayanlar voleybol
şampiyonalarını kazanan tek koç olma özelliğini taşıyor.
Jim,
2001'de, Pac-10'a son katılmalarından bir yıl önce Washington programını
devraldı ve onları 2004'te Pac-10'u ve 2005'te NCAA Şampiyonasını kazanan bir
programa dönüştürdü.
Jim,
Washington'da geçirdiği 13 yılda 31 All- American’a koçluk yaptı, onları
geliştirdi ve Washington'u ulusal bir güç merkezi haline getirdi.
Jim, neden voleybol koçu olmaya karar verdin? Sizi bu karara iten
ne oldu?
Belki biraz şanslıydım. UC Santa
Barbara'da bir oyuncu olarak suremi tamamladığımı ve okulu bitirdigimi
hatırlıyorum.
Bu yüzden kolej koçum Kenny
Preston, kalmamı, spor salonunda olmamı ve takıma yardım etmemi istedi. Ve bu
isi sevdim. Bu, yapmaktan gerçekten keyif aldığım bir şeydi. Yardım
edebileceğimi hissettim. Bunun pek çok faydası vardı.
Sonra mezun oldum ve ister inanın
ister inanmayın Hollywood'da bir iş buldum. Hareketli görüntülere ses
koyuyordum. İyi ücretli bir işti.
Ama o gece beni arayıp "Hey,
işi kaptın" dedikten sonra. Rod Wilde ve Marv Dunphy'den bir telefon
aldım. Ve dediler ki: "Pepperdine'e gelip bize yardım edebilir
misin?"
Babamla oturduğumu hatırlıyorum
ve babam bana şöyle dedi: Hiçbir kapıyı kapatma. Sen çok gençsin. Git bir
bak."
Anne babamı dinledim. Sadece iki
gün içinde, antrenmanı izlemek, aktivitelere bakmak, havayı hissetmek icin
oraya gittim. Oyuncular iyiydi, her şeyi başka bir seviyeye taşıdılar ve gitmek
istediğim yolun bu olduğunu düşündüm.
O gün sonsuza kadar koçluk yapmak
istiyorum diye düşündüm. Sonunda film şirketinin CEO'sunuinanılmazdı.Ben koç
olacağım" dedim. Oda bana iyi dileklerde bulundu.
Voleybol, beni dünyanın dört bir
yanına götürdü, tanıştığım tüm insanlar inanılmazdı.
Tam olarak
hangi yıl olduğunu hatırlayamıyorum, belki 1984 ya da 1985 idi. Çok uzun zaman
önceydi.
Baş koç olarak kendinize ne tavsiye edersiniz? Şu anda sizin için
çok net ve mantıklı olan, ancak yıllar içinde geliştirmeniz gereken bir
tavsiye. (Her şey hakkında olabilir)
Vereceğim tavsiye, tavsiye
verirken dikkatli olman gerektigi. Carl'ın (Carl McGown) bana şöyle dediğini
hatırlıyorum: "Kimi dinlediğine ve ne okuduğuna dikkat et."
Başlangıçta bunu anlamadım. Bunun
ne anlama geldiğini bile anlamadim ama zaman gectikce cok daha iyi anladım.
Bu yeteneği
bir şekilde bir öğretmen olarak edindim ve bu kesinlikle kazanılmış bir
yetenek. Bana verdiği en büyük tavsiye buydu. Ve bu tavsiye için çok
müteşekkirim.
Benim için öğretmek en önemli sey
oldu. Ve daha iyi bir öğretmen olabilmek için öğretmenliği anlamam gerekiyordu.
Öğrenmeyi anlamam gerekiyordu. Ve bu yeteneği kazanmam gerekiyordu.
Zamanla, biraz bilgi edinmeye
başladım ve önemli olan koçluğun bu
tarafıydı.
Belki
bir antrenör olarak eğitimim, bir oyuncu olarak aldığım eğitimle başladı, ama
bunlar farklı şeyler. Bazı şeyler öğrendim, bilgi edinmeye başladım ve sonra
öğrenmeye devam etmek istedim.
Ama işin anahtarı şuydu
ki, bu bilgiyi nasıl uygulayacağımı öğrenmek zorundaydım. Bir şeyleri bilen ama
ne yapılacağını bilmeyen birçok insan var.
Şimdi koçlara yardım ediyorum ve
onların bilgisi beni çok şaşırttı.
Yani gerçekten bir sürecin içine
girmem gerekiyordu. Benim için bu gerçekten koçluğun anahtarıydı. Ve sonra, bir
kariyer boyunca, nasıl daha iyi seçimler ve kararlar alacağınızı öğrenirsiniz.
Bunun gerçekten insanları ayırdığını düşünüyorum.
Çünkü
öğretmenlik birçok şeyle ilgilidir. Bana göre takımlarım iyi oynadığında,
farklı durumlarda gerçekten iyi seçimler ve kararlar veriyorlardı. Doğru
şutları vurmak, bu topu kim alır, hepsi farklı şeyler. Tüm bunların, farkındaydılar
ve zekiydiler.
Bence bir koç
oyuncularına bunu nasıl yapacaklarını öğretmeli.
USC'deyken
erkeklere koçluk yaptım ve bana gerçekten iyi bir takım miras kaldı. Bob Yoder
benden önceki koçtu. O çok iyiydi. Marv Dunphy ve Rod Wilde ile birlikteydim,
bu yüzden bazı şeyleri ogrendim. Nedenini gerçekten anlamadım ama onların
yaptığı bazı şeyleri yapıyordum ve iyi oyuncularım vardi.
Sadece
oyunculari pozisyonlarina gore yerleştiriyordum. Ve gerçekten çok yüksek bir
başarı elde ettik. Böylece, önümüzdeki bir veya iki yıl boyunca, tüm bu genç oyunculari
aldığım ve gerçekten mücadele ettiğim bir yıl oldu. Benim oynamak istediğim
veya benim bu oyuncularla birlikte oynayabileceğim tüm oyunları oynayabilmeleri
için onlarin temellerini, beceri seviyelerini geliştirmem gerekiyordu.
Bu beni gerçekten etkiledi. İşte
o zaman koçlara öğrenme hakkında sorular sormaya başladım. Ve Carl'dan çok şey
öğrendim. Ben SC'deyken Carl BYU'daydı. O kadar iyi olduğunu düşünmediğim oyuncuları alıyordu. Bense onları almıyordum
ama o oyuncular, dört yıl içinde milli takım oyuncusu oluyorlardı.
Tum bunlari dikkate
aldım. Ve bu takımla oynadığımızda, oyun sırasında ne kadar baskı hissettiğimi
görebiliyordum. Rakibin savunması ve hücumu bize baskı yapiyordu.
Ben de onu aradım ve
"Carl, oturup konuşabilir miyiz?" dedim. Ve o benim en iyi
arkadaşlarımdan biri ve en büyük akıl hocam oldu. Sonra, oyuncu iken antrenorum
olan Mike Norman vardı. Bu iki adam birbirine çok benziyordu ama gerçekte
farklıydılar.
İkisinden
de öğrendiğim şuydu. Ne yapmak istediklerini tam olarak biliyorlardı. Bunu
nasıl yapmak istediklerini ve nedenini biliyorlardı. Bize bunu bu şekilde yapmanın bizim için
neden bu kadar önemli olduğunu öğrettiler. İkisinin de farklı bir felsefesi
vardı. Ve farklı şeyler yaptılar, ancak bir koç olarak liderlikleri gerçekten
çok güzeldi.
Sadece
oyuncularima yaptıklarından keyif
almaları için daha fazla zaman ayırmalarını onerdim. Keşke bundan daha iyi bir
iş çıkarsaydım. Küçük başarıları kutladık ve insanları motive ettik ve bu benim
için bir öğretmen olarak önemliydi.
Ama çok iyi bir şey başardık ve çok
hızlı ilerledik. Ulusal şampiyonluğu falan kazansak da gelecek seneye
gidiyordum. Keşke daha fazla keyif alsaydım. Biraz farklı yapacağım tek şey bu.
Matias: Harika cevaplar, Jim. VolleyBrains için Velasco ile
konuştugumda da ona aynı soruyu sordum.
Ve bana, kesinlikle profesyonel olan veya üniversite kariyeri olan
koçlar için yapilmasi gereken ilk şeyin bu olduğunu söyledi. İçinizdeki
oyuncuyu öldürmeniz gerekiyor. İçinde sahip olduğun oyuncu kişiliğini. Çünkü
aksi halde sporcularınıza şöyle diyeceksiniz: Evet, ama bu kolay. Sana
göstereyim. Topu alıyorsun ve onlara nasıl yapılması gerektiğini gösteriyorsun.
Ama senin için kolay.
Ve ne kadar kolaysa ve bu öğretiyle birleşirse, sizin için o kadar
kolay olur, sizin için o kadar bariz olur, onu kavramsallaştırmak için üzerinde
o kadar çok çalışmanız gerekir. İçgörü bulmak, her şeyi açıklamak ve
oyuncularınıza bir şeyi nasıl hissettireceğinizi bilmek. Sizin için ne kadar
kolaysa, öğretebilmek için üzerinde o kadar çok çalışmanız gerekir. Ve bu benim
için çok açık bir şeydi. Ve o kadar mantıklı ki, evet, bu harika bir fikir
dedim. Sadece sporda değil, yaptığınız her şeyde bu var elbette.
Onu inceledim ve çok şey
öğrendim. Ve daha fazla koçluk yaptıkça, daha büyük bir farkındalığa sahip
olmaya ve onun ne hakkında olduğunu anlamaya başladım. Söylediği bir şey şuydu:
oyuncularınızın olmanıza ihtiyaç duyduğu koç olmanız. Ve bunun üzerine bir
kitap yazabilirsin.
O harikaydı.
Onunla ilgili çok şey var. O özel bir antrenör. Beal, McGown, Dunphy gibi.
Belirli bir
hedefin var mı? Belki zaten ulaştığınız bir hedef veya size günlük motivasyon
verecek kadar ulaşılması zor bir hedef?
Bu iyi bir
soru. Kocluga basladigim da, sadece insanları geliştirmek istedim hedefim buydu
ve oldukça saftı. Bu sürecinin tadını çıkarmak istedim. İnsanların daha
özgüvenli olmasını istedim. İnsanların gerçekten daha fazla çalışmasını ve her
gün daha fazla çaba göstermesini istedim.
İnsanların
olmasını istediğim şey değil, olmak istedikleri kişi olmalarını istedim. Ne
olmak istiyorlardı ve bu konuda onlara yardım ettim.
Ancak geri
dönüş almaya ve kazanmaya başladığımızda, önemli olan bu beklentileri büyük bir
düzenlilikle karşılamak oldu. Ve çok daha zorlaştı.
Açıklamak
zor ama bildiğiniz gibi beklentilere güvenilmez, neredeyse değişken hale
gelebilir. Şimdi öyle bir noktadayım ki, orada bir dengeye sahip olmalısın ve
bazı beklentilerin olmalı. Çünkü ne istediğine dikkat etmelisin.
Oyuncularin
gelişmesine gerçekten yardım etmeye, bir voleybolcunun daha iyi bir voleybolcu
olmasına yardım etmeyi amacladim. Genç
olsunlar, yaşlı olsunlar, olgun olsunlar, insanlar daha iyi olabilir. İnsan
potansiyeli büyümeye devam ediyor. Artık arkanıza yaslanıp gerçekten öğretmeye
başlamak ve insanların bunu anlamasına yardımcı olmak çok daha eğlenceli.
Kendilerinin
daha fazla farkına varmalarına, öğrenme anında tüm bu şeylerin daha fazla
farkına varmalarına yardımcı olun.
O basit sürece geri döndüm ve zaferler geldiğinde, evet,
heyecanlandım. Bu iyi bir şey. Kazanmamız gerekiyor. Ama buna hiç
odaklanmıyorum.
Antrenörlük veya voleybol antrenmanı hakkında duyduğunuz kötü
tavsiyeler nelerdir?
Bunu daha
önce gündeme getirmiştin ve söylediklerin gerçekten çok hoştu. Yapıdan
bahsettiniz. Ve sadece bunun hakkında düşünmeni istiyorum. Bu soruyu diğer
sorulardan daha çok düşündüm. Pek çok görüş olduğunu ve bu görüşlere dikkat
etmeniz gerektiğini söyleyerek başladık. Gerçekleri incelemek istiyoruz.
Bunun
hakkında düşündüm. İnsanların her zaman, oynamak zorundasın ve oynamak
zorundasın dediğini duyuyorum. Ve bu doğru. Oğrenmeyi ve daha büyük aktarımı ve
uygun düzenleyici uyaranları takip ederseniz. Evet, oynayacağız. Bu yüzden
oynamak zorundayız. Uygulamalarımızın çoğu oynamakla ilgili olmalıdır. Ancak
oyununuzu başka bir seviyeye taşımak için bir yapı olmalı.
Çünkü oyun
ne kadar gelisirse, tekrarlar o kadar az olur. Bazı durumlarda daha küçük bir
grubu kontrol edebiliyoruz, geri bildirimi düzenliyoruz, sahada hala aynı
hareketi aynı hızda yapıyoruz. Bazı transferler var ama hızlı bir şekilde geri
dönüşler de olacak. Ve zamanla anlamaya başlarlar.
Beynin çalışma şekli,
araya girip vücutlarının ne yaptığına dikkat edebilmeleridir.
Durumun farkında
olabilirler, 15 veya 20 dakika boyunca tekrar tekrar tekrarlayabilirler. Ve
sonra oyuna geçiyoruz. Ve şimdi beyinleri farklı çalışıyor.
Durumları,
erken ipuçlarını, nasıl tepki vereceklerini anlamaya başlarlar, ne yapmalıyım?
Ve vücudumun ne yaptığı konusunda endişelenmiyorum. Ama bir noktada uzman
olduğunuzda, her şey bir noktada birleşir. Vücudunun bu durumda ne yaptığını
biliyorsun. Ve bu duruma cevap vermek için ne yapilması gerektiğini.
Kobe
Bryant'ın ölmeden önce nasıl bir yapıya sahip olmanız gerektiğiyle ilgili
söylediği şeyi duydum. Sokak topu oynayamazsın. Oyununuzu yükseltmek için bir
yapıya sahip olmalısınız ve ardından fişe takmalısınız.
Tam olarak
inandığım şey buydu. İnsanlara nasıl hareket edeceklerini öğretmek. Ve sonra
onlara nasıl göreceklerini öğretmek. O zaman haritasını çıkardığımız ve her
şeyi tanımladığımız bazı çok açık yöntemlerimiz olabilir.
Dolayısıyla
bu öğrenme hızını da arttırır. Ve daha hızlı/daha yüksek düzeyde akılda
tutmalarına ve hatırlamalarına yardımcı olur.
Şimdi, kulüp
koçlarının fazla zamanlari olmadığını söylediklerini duyuyorum. Yani sadece
oynamak zorundayız. Ancak yine de dakikalarınızı öğrenme sürecini hızlandırmaya
yardımcı olacak şekilde bölebilirsiniz. Yapıdan bahsettiğin için bunu söylemek
istedim.
Ve sonra diğer bir şey.
Oyun oyundur. Oyunu inceleyerek çok şey öğrenebiliriz.
Şu anda geri
dönüşüm üzerine bir çalışma yapıyorum ve erkekler ile kadınlar voleybolunun su
veya bu sekilde nasıl farklı olduğu
hakkında çok şey öğreniyorum.
Ama çalışmalısın. Bir şeyleri uyduramazsın. Bu harika
fikirleri, bu harika sezgileri test etmelisiniz. Ve geçerli olup olmadıklarına
veya ilkelerinizden bazılarını ihlal edip etmediklerine bakın. Bu benim için
çok önemli. En sevdiğim soruydu. Yöntemlerinizi tanımlayarak öğretim sürecinin
derinliklerine iner. Yöntemlerinizde daha iyi olmak. Çünkü yöntemleriniz
yaptığınız her şeyi etkiler.
Bir koç
olarak en önemli şey, yöntemlerine inanan bir koç olabilmektir. Ve tabii ki,
bunu yapman gerektiği gibi yapmalısın. Ancak bunların sağlam yöntemler
olduğundan emin olun. Ve biraz bilim ve inandığımız bazı şeyler tarafından
destekleniyor ve savunuluyorlar
https://volleybrains.com/jim-mclaughlin/
Yorumlar
Yorum Gönder