PAPAZ OLACAKTI CAMİİ USTASI OLDU
Her ne kadar bizde Don Kişot ve yazarı Cervantes’le
ilgili yazılı çok belge ya da kitap olmasa da bütün dünya bu iki kahramanı
saygıyla anıyor. Biz Cervantes’i fazla anlatamadık ama, Cervantes neredeyse
yazdığı her eserde Türk olmaktan ve Türklerden söz ediyor. Mesela, Cervantes’in
La Grand Sultana(Baş Kadın Efendi) adlı eserinin daha sonraları müzik
tarihine Opera Turco (Türk Operası) diye
girecek olan bir tarzın öncüsü olduğunu biliyor muydunuz?
Tabii ünlü yazarın Türklere olan bu düşkünlüğünün
bir nedeni var… Bir kere yolu İstanbul’dan geçen sonradan olma bir yazardı
Cervantes… Yıl 1568, Cervantes henüz 21 yaşında… Ünlü yazar da memleketi
İspanya’da sevdiği kadın yüzünden kendini bir düellonun içinde bulur ve
neredeyse sağ elinden olacakken 10 yıl boyunca ülkesine uğramama sözü vererek
kurtulur. Orduya katılan ünlü yazar, takvimler 7 Ekim 1571 tarihini gösterirken
de Korint Körfezi’nde yapılan İnebahtı Deniz Muharebesi’nde Osmanlıya karşı
savaşan haçlılar arasında erini alır.
Yüzyılların gördüğü en büyük savaş olarak
nitelendirilen bu savaşta Türkler 20 bine yakın kayıp verirken Miguel De
Cervantes de göğsünden yaralanır ve bir top güllesiyle de sol elini kaybeder.
Cervantes, kralın da onayıyla yeniden İspanya’ya dönmek için Sol isimli
kadırgaya biner ve yine Türklerle karşı karşıya gelir ve Türklere esir
düşer.
Osmanlı’ya esir düştükten sonra İnebahtı Çolağı diye
tanınan Cervantes, İstanbul’a gönderilir. O aralar Kaptan-ı Derya Kılıç Ali
Paşa, tarihin ilk deniz üssüne yapılan ve kendi adını taşıyan camisi için Mimar
Sinan’la harıl harıl çalışmaktadır. Kılıç Ali Paşa, İnebahtı’nın tek kollusu
Cervantes’i esir olarak getirildiği limanda cami inşaatında çalışmak üzere
seçer ve ünlü yazar o günden sonra beş yıl süreyle Mimar Sinan’la beraber
tarihe Minyatür Ayasofya olarak geçen Kılıç Ali Paşa Caminde ustalık yapar…
1580 yılında caminin tamamlanmasıyla Cervantes’e de özgürlük yolu görünür. Ama
sadece ülkesine dönene kadar, zira özgür doğan Cervantes ne yazık ki pek de
özgür yaşayamadı…
Cervantes serbest bırakılıp ülkesine döndükten sonra
iş bulmakta hayli zorlanır. Hatırı sayılır çevresi sayesinde vergi memurluğu
yapmaya başlar. Cervantes, halktan topladığı vergiyi bir bankere kaptırır ve 2
yıl hapis yatar. 1589 da kilise malını kötüye kullanmaktan tutuklanır ve aforoz
edilir. Ardından donanma ambarına katip olduğu yıllarda zimmetine mal geçirdiği
için tekrar tutuklanır, üstüne üstlük bu
yüzden 18 yaşındaki eşi tarafından da terk edilir. Haliyle ünlü yazarın
hapishanede Don Kişot’un yel değirmenleriyle savaşını yazması için bolca vakti
olur. Sonuçta, 1605’te şöhretine sebep olan Don Kişot’un son noktasını koyar ve
basıma hazır hale getirir.
Yorumlar
Yorum Gönder