HOLLANDA'DA YENI BIR OLUŞUM

 



Zhao Hong Hollanda Kadın Oturarak Voleybol'unu eski günlerine geri getirme hedefi peşinde. 

Hollanda uzun yıllardır Oturarak voleybolda önemli bir güç olmuş ve bir bakıma kadın takımı Oturarak voleyboldaki başarısıyla özdeşleşmişti. Ancak 2016 Rio Paralimpik Oyunları'nın ardından sporcuların neredeyse tamamı sporu bıraktı ve programın yeniden canlanması gerekti. Oynadıkları maçlar, programın geliştiğini ve sonuç verdiğini gösteriyor. Eski üst düzey Çinli oyuncu Zhao Hong, takımın koclugunu yapıyor ve Hollanda'yı eski günlere döndürmeye kararlı.  

Gidişat umut verici ve orta vadeli hedef olarak belirlenen Avrupa Şampiyonası'nda ilk altı hedefi gerçekleşti. Hollanda Voleybol Federasyonu,  Ulusal Paralimpik Komitesi'nden 4 yıllık fon sağladı ve hedef olarak 2028 Los Angeles Paralimpik Oyunları'na katilim belirlendi. 

Ancak oyuncu havuzunu büyütmek için hala yapılması gereken çok şey var. Hollanda'da yılda iki kez potansiyel Paralimpik sporcuları keşfetmek için bir yetenek belirleme günü düzenleniyor. 

Koç Zhao için en büyük zorluk,  birlikte çalıştığı oyuncuların çoğunun çok az veya hiç Voleybol geçmişinin olmaması ve telafi edilmesi gereken önemli teknik açıklar olması. Ayrıca Hollanda'daki diğer Paralimpik sporlar da büyük bir rekabet ortamı yaratıyor. 

Zorluklar sürsede uzun vadeli fonlama ve Hollanda Voleybol Federasyonu'nun desteği fark yaratıyor.  Zhao oyuncu havuzunu genişletmenin dışında deneyim kazanabilmek için çok sayıda turnuva oynamak istiyor. Ayrıca programdan sorumlu olan kişiler, yaralı askerlerin ücretsiz olarak antreman yapabilecekleri bir rehabilitasyon merkezi ile ortaklık kurdular. 

Hollanda,  Oturarak Voleybol ve diğer bir çok Paralimpik sporun gelişiminde öncü oldu ve bu konuda güçlü mesajlar verdi. Bir programı sıfırdan yeniden inşa etmek zaman alır. Ancak koç Zhao ve takım menajeri Chantal van Womel bunu başarmaya kararlılar ve 7/24 bunun için çalışıyorlar. 

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEGONVİL

Resim
Begonvil, toprak açısızdan dertsizdir. Geçirgen bahçe toprağında mutlu olur ve sağlıklı gelişim gösterir. Toprak yüzeyi nemli kalacak şekilde sulama yapılır. Sıcak bölgelerde rahat gelişim gösterir. Doğrudan güneş alan, rüzgardan korunaklı yerlerde yetiştirin. Soğuğa ve dona duyarlıdır. Bahar aylarında çiçekli bitki gübresi verin. Kireçli ortam sevmez. Kuvvetli budamaya dayanıklıdır. Sarmaşık türü olan bu bitkiyi budayarak, çalı, çit, küçük ağaç formuna dönüştürebilirsiniz. İlkbahar-sonbahar arasında bir kök gövdesinden yapacağınız kuvvetli bir budama, bir sonraki sene çiçeklenmeyi fazlalaştırır.
Devamı

BİR KIZILDERİLİ HİKAYESİ-İYİ VE KÖTÜ

Yaşlı Kızıldereli reisi, kabilenin gençlerini ve küçüklerini toplayıp, onlara yaşamla ilgili basit bir öykü anlatır. Her insanın içinde iki tane kurt yaşar ve bu kurtlar arasında, bitmek bilmeyen, korkunç bir savaş vardır. Bu kurtlardan bir tanesi, korkuyu, öfkeyi, kıskançlığı, üzüntüyü, pişmanlığı, aç gözlülüğü, kibiri, kendine acımayı, suçluluğu, küskünlüğü, yalanları, üstünlük taslamayı temsil eder. Diğeri ise; huzuru, sevgiyi, umudu, paylaşmayı, cömertliği, alçak gönüllülüğü, nezaketi, yardım severliği, dostluğu, anlayışı, merhameti ve inancı temsil eder. Gençlerden biri sorar: Peki hangisi kazanacak? Bilge Reis yanıtlar : hangisini beslerseniz o…
Devamı

ANADOLU'DA İLK MOĞOL İSTİLASI

  Moğollar Anadolu’nun doğu sınırlarına ilk dayandığı zaman tarihler 1230 yılını gösteriyordu ve bu tarihler Cengiz Han daha yeni ölmüştü. Anadolu’ya ilk gelen Moğollar; Cengiz Han’ın oğlu Ögeday Han’a bağlıydılar. 1256 yılından sonra Anadolu’ya hakim olan Moğollar ise bu tarihte İran ve batısındaki bölgelerde kurulan İlhanlı Devleti’ne bağlı Moğollar oldular. Bu dönemde Anadolu’da bulunan Anadolu Selçukluları, 1097 yılında I. Haçlı seferi sırasında başkentlerini Konya’ya taşımışlar ve zaman içinde de Anadolu’nun ortasından güçlü bir şekilde büyüyerek tüm bölgeye egemen bir güç haline gelmişlerdi. Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev 1207’de Antalya’yı, büyük oğlu Sultan   I. İzzeddin Keykavus 1214 yılında Sinop’u ve küçük oğlu Sultan I. Alaeddin Keykubad da 1223 yılında Alanya’yı fethetmiş ve hem karada hem de denizde önemli bir askeri ve ekonomik güç olmuşlardı.   Anadolu’yu kervansaraylar, hanlar, köprü ve medreselerle donatmışlar, bu topraklarda sağlam ve kalıcı ...
Devamı