KÜLLENEN GEÇMİŞİN ÜZERİE-SİNOP
Sinop, Karadeniz’in tek doğal limanı olma
özelliğiyle, tarih boyunca Karadeniz’in önemli ticaret merkezlerinden biri
olmakla birlikte Anadolu medeniyetleri için bir çıkış kapısı işlevi görmüştür.
Özellikle Orta Asya’dan gelen Türkler için Alanya ile birlikte denizciliğin
öğrenildiği bir sahil kentidir. Karadeniz’in kolay çürümeyen ağaçları bölgeyi
kereste ambarına dönüştürmüştür. Dolayısıyla Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde
donanma bu tersane kentinde şekillenirdi. Kenti çevreleyen kale ise halen
ayaktadır. Yerleşim, önce kalenin içinde gelişirken zamanla dışarıya da taştı.
Osmanlı döneminde bu bölgede çoğunlukla Rumlar yaşardı. Bu bölgede oturanların
çoğunluğu sanatçı, doğramacı veya gemi ustasıydı. Yani kentin zanaatkar kesimi.
Sinop Kalesi’nin diğer tarafı II. Abdülhamid
döneminde hapishaneye dönüştürülmüş, yüzlerce memurun yanı sıra Refik Halit
Karay, Aldırma Gönül’ün sözlerini burada yazan Sabahattin Ali, Mustafa Suphi
gibi isimleri ağırlamıştı.
Tersaneye ev sahipliği yapan kentte, evlerin de
ahşap olması kaçınılmazdı. Ancak ahşap evlerin kaderi pek çok kez kendini
göstermiş, kentte defalarca yangınlar yaşanmıştı. Özellikle kasım 1853’teki Rus
baskınında kent alevlere bürünmüş, Osmanlı donanması harap olmuştu.
Yangınların en büyüğü 1926’da yaşandı. Kale dışındaki
Rum mahallesi 1924 nüfus mübadelesinden ötürü neredeyse boşalmıştı. 1926
yangını boşalan evlere son darbeyi vurdu. Ahşap binalar yanarken halkın
imdadına Türk Tayyare Cemiyeti’nin yangın söndürme uçakları yetişti. Uçaklar
denizden su doldurup alevlerin üzerine döktükçe kent halkı derin bir nefes
aldı. Yangının söndürülmesiyle uçaklar limana çekildi, halksa sahile akın etti.
Kale dışındaki Rum mahallesinde 1926 yangınından sonra ağır bir yeniden inşa
süreci başladı.
Devam eden on yıllar boyu tarihi dokusunu
koruyabilen kent, zamanla Türkiye’nin herhangi bir yerinde görülebilecek çarpık
yapılaşmadan nasibini aldı. Eskiden teras biçiminde tepeye doğru yükselerek
inşa edilen yapıların yerinde bugün düzensiz binalar bulunmaktadır.
Sinop, önceki sene kültürel mirasın korunması için
AB’den 9.2 milyon euroluk bir fon elde etti. Cezaevinin Adalet Müzesi’ne
dönüştürülmesi ve bazı tarihi yapıların aslına uygun olarak yenilenmesi
planlanıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder