MİMAR SİNAN'IN BAŞINA GELENLER



Osmanlı medeniyeti dendiğinde hiç şüphesiz akla gelen en önemli dallardan biri mimari, mimari dendiğinde ise düşünülen ilk isim Mimar Sinan olur. Sadece imparatorluğun başkenti İstanbul’un değil diğer pek çok Osmanlı kentinin siluetini belirleyen Koca Sinan, her biri birer sanat eseri olan yüzlerce külliye, cami, mescit, köprü, kervansaray ve çeşme inşa etmişti. Sadece hizmetinde bulunduğu padişahlar için değil, valide sultanlar, sultanlar, sadrazamlar, vezirler ve paşalar için de irili ufaklı yapılar inşa eden Sinan’ın eserleri arasında en önemlilerinden biri de, İstanbul’un su meselesini yüzlerce yıl boyunca kökünden çözecek Kırkçeşme su tesisleriydi. Böylelikle şehri, kilometrelerce uzaklıktaki kaynaktan suya kavuşturmuştu. Mimar Sinan, kendi eseri Süleymaniye Külliyesi civarındaki  evine ve Fetva Yokuşu ile Mimar Sinan Sokak’ın kesiştiği köşede yükselen türbesinin önündeki sebiline Kırkçeşme suyu bağlatmıştı.

99 yaşında vefat ederek Kalfalık eserim…. dediği Süleymaniye’nin gölgesindeki türbesine defnedilen Mimar Sinan’ın türbe civarındaki evi yüzyıllar önce yok olup gitti. Ne var ki türbe zamanla harap olsa da ayakta kalabilmişti. Türk Tarihi Tedkik Heyeti, günden güne harap olan ve bakımsız kalan yapının tamiri için 1920’de girişimde bulunmuş, dönemin Evkaf-ı Hümayun Nezareti’ne başvurarak mülkiyetlerindeki bu kıymetli hatıraya sahip çıkılmasını istemişti. Türbenin ilk restorasyonu 1922’de gerçekleşti. 1930’larda yürütülen Türklük araştırmaları sırasında Türk Tarihi Araştırma Kurumu pek çok önemli devlet adamı ve önemli şahsiyetin kabrini açtırtarak ölçüm için kafataslarını Ankara’ya getirtmişti. 1935’te Mimar Sinan’ın kabri de açılmış ve kafatası yerinden alınarak incelenmek üzere Ankara’daki antropoloji enstitüsüne götürülmüştü. Sonraki yıllarda bu konu unutulduysa da 1938’de Vakıflar Umum Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen 2. büyük restorasyon sırasında kabrin içinde mimarın kafatasının olmadığı anlaşılmıştı. Sinan’ın türbesinin son tamiri 2011 yılında gerçekleşmiş ancak onun asırlar önce İstanbul’u suya kavuşturduğu unutulmuş olacak ki restorasyon sırasında türbenin bitişiğindeki çeşmelere su bağlanmadı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEGONVİL

ANADOLU'DA İLK MOĞOL İSTİLASI

ŞİMDİYE KADARKİ EN İYİ 20 VOLEYBOL FİLMİ