BİR BAYAN MİLLİ TAKIM OYUNCUSU ARZU SAVAŞ


-VOLEYBOLA NASIL BAŞLADIĞINIZI BİRAZ ANLATABİLİR MİSİNİZ? Öncelikle sporu çok seven bir aileden geldiğimi belirtmem lazım. Spora ilk olarak 1972 yazında yüzme ile başlamıştım. Sanırım bana uygun değildi ve çok da istekli şekilde devam etmiyordum. Kış aylarında ara verdim ama evde huzursuzluk vardı. Bu çocuk hangi sporu yapsa diye sürekli düşünülüyordu. Çünkü illa ki bir spor yapmalıydım. O sıralarda babamın müdür olduğu lisede Eczacıbaşılı birkaç voleybolcu vardı. Babam evde onlardan hep bahsederdi zaten ve 1973 yılında yaz tatili başladığı gün beni Eczacıbaşı salonuna götürdü. Cengiz Abiyle o gün tanıştım. Bana ilk olarak, “adını hiç unutmam, benim kızımın da adı Arzu. Git giyin hemen bugün başla” dedi. Ben de o gün başladım ve 1994 yılına kadar da oynadım.
 - SELANİK’DEKİ BALKAN ŞAMPİYONASININ BİR HİKAYESİ VAR MI?
Seyahatten birkaç gün önce Cengiz Abi bazı sebepler dolayısıyla takımdan ayrılmıştı ve bizimle gelmemişti. Çok eğlenceli bir seyahat olduğunu hatırlamıyorum.
 - ECZACIBAŞI TAKIMINDA OYNARKEN SAYISIZ BAŞARILAR KAZANMIŞSINIZ, SİZİN İÇİN BUNLARIN EN DEĞERLİSİ HANGİSİYDİ?
1980 yılında oynadığımız bugünkü adıyla Şampiyonlar Ligi Finalindeki 2. liğimiz. O yıl Eczacıbaşı Bayan Voleybol Takımı olarak yılın sporcusu seçilmiştik.

- CENGİZ GÖLLÜ’DEN BİRAZ BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ?
Cengiz Abi benim ilk antrenörüm. Daha sonra oynadığım takımlarda ve milli takımlarda birçok antrenörle çalıştım ama onun yeri bambaşkadır. İlk olması sebebiyle değil ayrıca Cengiz Abi benim için çok da özeldir. Kendisine hem çok şey borçluyum hem de voleybol dışında ondan çok şey öğrenmişimdir. Bunların başında disiplin geliyor, yaptığın işe ve kendine saygı, ön hazırlığın önemi, çalışma anlayışı daha pek çok şey sayabilirim. Bunların hemen hepsi Cengiz abide bulunan özellikler ve bu değer yargılarını sporcusuna aktarmıştır. İşini, insanı seven yapısı, çalışkanlığı her zaman bize örnek olmuştur. O ciddi görünen yapısının altında çok da yüksek bir mizah anlayışı vardır. Voleybolla sosyal hayatı birbirine karıştırmaz, antrenmanda çok ciddi ve sert olmasına karşın diğer zamanlarda bizi çok eğlendirirdi. Çok iyi zamanlarım geçmiştir kendisiyle.






- VE MİLANGAZ SERÜVENİ. BİRAZ BAHSEDEBİLİR MİSİNİZ? Yıl 1983, o zamanlar Ankara Pazarları orta sıralarda yer alan bir takımı. Onunla birleşen Milangaz güçlü bir atak yapmak istedi. O güne kadar hiç olmamış bir hamle yaptı ve Eczacıbaşı’ ndan 3 kişiyi aynı anda transfer etti. Ben, Hülya ve Meral. Hülya ertesi sene Eczacıbaşı na geri döndü ama biz devam ettik. Eczacıbaşı hegemonyasına az da olsa son verilebileceğinin işaretleri o günlerde görüldü. O günler lig başka türlü oynanıyordu. Önce illerde şampiyonalar düzenlenir sonra 8 takımlı Türkiye Şampiyonası olurdu. Milangaz seneler sonra İstanbul Şampiyonluğu’nu Eczacıbaşı’ndan almıştı ancak Türkiye Şampiyonu gene Eczacıbaşı olmuştu. Bu, o günler için çok büyük bir değişimdi. Biz de bu değişime katkı sağlayan etkenlerin arasındaydık.
 - EMLAK BANKASI’NA TRANSFER OLDUĞUNUZDA NELER HİSSETTİNİZ?
Bu benim ilk transferim olmadığı için aslına bakarsanız bir bakıma alışkın olduğum bir şeydi ama şehir değiştiriyor olmam ve hedefini sadece şampiyonluk olarak koymuş bir takıma gitmek elbette ki çok heyecanlı bir durumdu. Bir diğer konu ise ilk defa yabancı antrenörle çalışacaktım. Emlak Bankası serüvenim gerçekten çok güzeldi.
- MİLLİ TAKIMLA AVRUPA ŞAMPİYONASI’NA KATILMİŞSINIZ.
2 kere Avrupa Şampiyonası’na katıldım. Bulgaristan ve Almanya. Dereceler pek parlak olmadı belki ama o başarıların bugünlere gelinmesinde çok katkısı olmuştur diye düşünüyorum.
- 1984 YILINDA ECZACIBAŞI İLE AVRUPA DÖRDÜNCÜLÜĞÜNÜZ VARMIŞ.
Bu derece 1980 yılında aldığımız 2. lik sonrası alınan ilk en iyi derecedir.
- MİLLİ TAKIMIMIZ İLE İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?
- Milli takımımız 2003 yılında kazandığı Avrupa ikinciliği sonrası çok popüler oldu. Elimizde Neslihan gibi bir yıldız var. Bu dönemin çok iyi değerlendirilmesi gerekiyor ve gayet istikrarlı şekilde ilerliyorlar. Kulüp takımlarının rekabeti milli takıma da yansıyor ve takımlar çok iyi çalışıyor. Olay bunu turnuvalarda dereceye dönüştürmeye kalıyor. Bana göre tek sıkıntı yıldız oyuncu eksikliği.
-KAÇ KERE TÜRK VOLEYBOL MİLLİ TAKIMININ FORMASINI GİYDİNİZ?
- 269 kez milli oldum.


- MAÇ ESNASINDA UĞUR GETİRDİĞİNE İNANDIĞINIZ    HAREKETLER v.b. ŞEYLER VAR MIYDI?
- Hiç öyle bir alışkanlığım yoktu. Sadece maça ve antrenmana erken gelip hazırlık süremi uzun tutmaktan hoşlanırdım. Bu da bana maç öncesi iyi gelen bir durumdu. Aceleyle maça çıkmaktan hoşlanmazdım.
- BU GÜNE KADAR UNUTAMADIĞINIZ BİR MAÇ ANINIZ OLDU MU ?
- O zamanki adı Çekoslovakya da oynadığımız (2. olduğumuz) dörtlü finalde 3-0 yendiğimiz Dinamo Tiran maçından sonra sonucunu merakla beklediğimiz maçı çok stresli şekilde seyretmiştik. Çek takımının da Macar takımını 3-0 yenmesi gerekiyordu. Nitekim öyle oldu ve biz daha fazla sayı aldığımız için de 2. olmuştuk. Hem bizim maç hem de öbür maç gerçekten çok çok heyecanlı idi. O günü hiç unutamam.
- ZOR MAÇLARDAN SONRA NASIL STRES ATIYORDUNUZ?
- Maç sonrası soyunma odasında uzun kalmak, arkadaşlarla sohbet etmek beni rahatlatan şey oluyordu. Sevinci de stresi de takım arkadaşlarımla konuşarak, tartışarak atmak takım sporunun olmazsa olmazıdır bence zaten.

- TAKIM ARKADAŞLARINIZ İÇERİSİNDE BİR LAKABINIZ VAR MIYDI?
- Bana Büyük Arzu denirdi. Pek lakap denemez ama o dönem 3 Arzu (Arzu Esinduy, Arzu Göllü) aynı zamanda yıllarca oynamıştık.
 - KENDİ OYNADIĞINIZ BÖLGEDE EN BAŞARILI BULDUĞUNUZ YERLİ VE YABANCI VOLEYBOLCULAR HANGİLERİDİR?
- Ben yıllarca orta oyuncu olarak oynadım. Emlak Bankası’na geçtiğimde 2 numaraya geçtim. Ben Neslihan diyorum başka bir şey demiyorum.
 - VOLEYBOL DIŞINDA TAKİP ETTİĞİNİZ SPOR DALLARI VAR MI?
- Öncelikle belirtmem lazım ki ben çok iyi bir spor izleyicisiyimdir. Zamanım olduğunda TV de seyrettiğim tek şey nerdeyse spordur. Gazetelerden de ciddi şekilde takip ederim. Ayrıca futbola da tutkunum diyebilirim. Yılda en az 10 futbol maçına kızımla birlikte gidiyoruz.

- EĞER VOLEYBOLCU OLMASAYDINIZ NE YAPMAYI DÜŞÜNÜRDÜNÜZ?
- Mutlaka sporcu olurdum gene de. Ben üniversiteye gireceğim sene gazetecilik de istemiştim. Sonra şartlar İngilizce bölümüne yönlendirdi beni. Şu sıralar aklımda ufak bir butik otel işletmeciliği var. Tabii bu hayal!

- KENDİNİZE AYIRDIĞINIZ VAKİTLERDE NELER YAPARSINIZ?
- Açıkçası çok yoğun çalıştığımdan kızımla maça, sinemaya gitmek, gezmek ve aile yemeklerimiz çok önemlidir bizim. Eşim de ben de evde misafir ağırlamayı çok severiz yani genelde ailem, spor ve arkadaşlarımla geçiriyorum diyebilirim.

- ARZU SAVAŞ VOLEYBOL DIŞINDA NASIL BİRİDİR?
- Genelde pozitif, neşeli, eğlenceli ve rahat bir yapım var. Bu özelliklerimi de tüm yaşantıma yansıtıyorum diye düşünüyorum.

- ARZU HANIM SİZCE NEDEN ERKEK VOLEYBOLUNDA BAYANLARDA OLDUĞU GİBİ BAŞARILI OLAMIYORUZ?
- Yıllardır Eczacıbaşı ve Milli takımın aldığı dereceler kitlelerin bayan voleyboluna daha fazla ilgi çekmesini sağladı. Dolayısıyla daha fazla yatırım da bu tarafa yapıldı. Bunun da sonuçları alındıkça başarılar devam etti. Bu etki tepki gibi bir durum. Popülarite ve iyi sonuçlar başarıyı sürekli kıldı. Erkeklerde lig olarak çok kaliteli oyuncular mevcut ama sürekliliği olmuyor ve patlama sayılabilecek bir başarıya da henüz şahit olamadığımız için durum bu şekilde.

- SİZCE TÜRK VOLEYBOLUNDA HANGİ POZİSYONDA EKSİKLİK VAR?
- Bayan tarafında çok güçlü bir köşe smaçörlere sahip değiliz görüşündeyim. Kulüpler sonuca gidebilmek adına her zaman o mevkiye transfer yapıyorlar. Bu da uzun vadede milli takımlarda ciddi sorun yaratıyor. Benzer durum erkeklerde de geçerli.

- HANGİ YEMEKLERİ SEVERSİNİZ? EN İYİ YAPTIĞINIZ YEMEK HANGİSİDİR?

- Yemek yemeyi seviyorum, ev yemeklerini iyi yaptığım söylenir. En çok da ev yemeklerini seviyorum zaten. Genellikle et pek yiyemiyorum ama köfte tutkum var diyebilirim.
 - TERCİH ETTİĞİNİZ PARFÜM MARKASI NEDİR?
- Uzun yıllardır Bulgari klasik kullanıyorum. Arada başka markalar kullansam bile Bulgari her zaman var hayatımda.
 - ARABALARLA ARANIZ NASIL?
-
Araba kullanmayı çok seviyorum. İstanbul trafiğinden de çok fazla sıkılmıyorum açıkçası. Köprünün üzerinde manzarayı gördüğümde gene de ‘her şeye değer’ diyorum.

- EN ÇOK İZLEDİĞİNİZ DİZİ HANGİSİDİR?

- Çok sadık bir TV izleyicisi değilim, hiçbir şey söyleyemeyeceğim ama çok zorlarsam Ezel in ilk zamanlarını beğeniyordum, şimdilerde onu da seyretmiyorum. - EN ÇOK SEVDİĞİNİZ FİLMLER VE AKTÖRLER KİMLERDİR?
- Robert De Nero ve filmleri…
 - DİNLEMEKTEN HOŞLANDIĞINIZ MÜZİKLER HANGİLERİ?
- Kesinlikle yüksek sesle müzik dinleyemiyorum. Beni en rahatsız eden şeylerden biridir bu. Kolay dinlenebilen yani yormayan müzikleri dinliyorum. Caz, pop, sanat müziği hepsini dinliyorum. Bu arada Tarkan’ ı ayrı yere koyuyorum.
 - HAYATTA OLMAZSA OLMAZLARINIZ NELERDİR?- Saygı, sevgi, dostluk, seyahat, yemek, içmek…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

EDİRNE KASIRGASI

TEDİRGİNLİKTEN BASARI DOLU GUNLERE

OTURARAK VOLEYBOL NEREYE KOŞUYOR