70 YIL SÜREN SALTANATA SON
Uluslararası
enerji devi Shell, 2100 yılına kadar piyasaların nasıl şekilleneceğine
yönelik senaryo raporunu hazırladı. Raporda, analistlerin farklı varsayımlara
göre hazırladığı iki temel senaryonun buluştuğu ortak nokta petrolün bugünkü
tahtına ileride başka enerji kaynaklarının oturacağı.
Alternatif senaryoya göre, dünyada enerji kaynakları
sıralamasında bugün 13. sırada yer alan güneş, 2070’e doğru ilk sıraya
oturuyor. Shell’e göre, 2100 yılında dünyadaki enerjinin yüzde 37’si güneşten
sağlanırken, petrolün payı sadece yüzde 10’da kalacak. Rapordaki ilk senaryoda
ise doğalgaz, 2030 yılına kadar küresel çapta en çok kullanılan enerji kaynağı
haline gelerek, petrolün 70 yıllık saltanatını sonlandırıyor.
Shell’in New Lens Scenarios’da, güneş enerjisinin
dünyanın ana enerji kaynağı olacağını vurgulaması sürpriz oldu. İki farklı
dünya ve bunların olası sonuçlarının sunulduğu raporda, bu zıt iki dünya dağlar
ve okyanuslar olarak ayrılıyor. Daha klasik varsayımlar dağlar senaryosunda yer
alırken, alışılagelmemiş sonuçlara okyanuslar da rastlanıyor.
DAĞLAR
·
2020’lerde, ABD ve Çin’in ortak
çıkarlarına yönelik artan bir kabul ortaya çıkarken, G-20 gibi bir G2 küresel
sistemi kontrol edecek. Bu düzen, iki müttefik arasındaki ilişkiden ziyade, bir
mantık evliliğine benzeyecek.
·
2030’lara kadar uluslararası düzen daha
renkli hale gelecek. Hindistan, Türkiye,
Güney Afrika ve Brezilya gibi bölgesel güçlerin, kendi bölgelerindeki gündemi
belirlemeye nüfuzları artacak.
·
Kaya gazı ve kömür yatağı metanı geniş
çapta yayılarak küresel enerji sisteminde bir doğalgaz omurgası oluşmasına
vesile olacak. Kaya gazının yaygınlaşmasıyla, doğalgaz fiyatları dünya çapında
daha düşük seviyelerde buluşacak.
·
2030’lu yıllarda doğalgaz dünyanın ana
enerji kaynağı olarak, petrolün 70 yıllık saltanatına son verecek. Petrolden
önce bu tahtta oturan kömürün saltanatı, yaklaşık 50 yıl sürmüştü.
·
2050’de dünya nüfusunun yaklaşık dörtte
üçü şehirlerde yaşayacak. Şehir nüfusundaki en büyük artış Çin, Hindistan,
Nijerya ve ABD’de yaşanacak. Binlerce küçük kasaba hızla şehre dönüşecek.
·
Hidrolik kırılma yani fracking yöntemi,
bugüne kadar dünyanın tükettiğinden daha fazla, devasa miktarlarda petrol ve
doğalgazı ortaya çıkarma potansiyeline sahip.
·
Yükselen ekonomilerde, doğalgazla
çalışan CNG’li araçların filolardaki oranı giderek artacak.
·
ABD, 2030’a kadar enerjide kendi kendine
yeterli hale gelebilir.
·
2080 yılına kadar, binek arabalar da
artık yakıt kullanmayacak.
OKYANUSLAR
·
Okyanuslar, yüksek petrol ve doğalgaz
fiyatlarının olduğu bir dünya. Bu ekonomik realite, yeni kaynakların ve
teknolojik fırsatların anahtarı olarak, güneş enerjisinin küresel öneme sahip
olmasının kapısını açacak.
·
Enerji talebi batıdan doğuya kaymaya
devam edecek ve OECD’nin enerji talebindeki payı 2030’da yüzde 33 seviyelerine düşecek.
·
Nispeten daha fakir ülkelerde bile,
yükselen kişisel gelirler, konut sektöründe fotovoltaik güneş enerjisine
doğrudan geçişi sağlayacak.
·
Artan enerji fiyatları ve talebi,
yenilenebilir enerjide güçlü büyümeye önayak olacak.güneş enerjisi, bugün enerji
kaynakları sıralamasında 13.sırada yer alırken, dünyanın ana enerji kaynağı
haline gelecek. Güneş enerjisi 2040 yılında petrol, doğalgaz ve kömürün
ardından dördüncü sırada yer alırken, 2070’e kadar liderliği kapacak.
·
2100’de enerji talebinin yüzde 38’i
güneş enerjisinden karşılanırken, yalnızca yüzde 10’unu petrol karşılayacak.
Diğer enerji türlerinin payları ise şöyle olacak: Biyoyakıtlar %9.5, rüzgar
%8.4, doğalgaz%7.5, nükleer %6.3, kömür %3.9.
·
2060’a kadar OECD içinde de, dışında da,
elektriğin yaklaşık %40’ı fotovoltaik güneş enerjisinden sağlanacak.
·
2065 yılına kadar Hindistan, dünyanın en
büyük enerji tüketicisi olacak.
Yorumlar
Yorum Gönder