100 YILIN YARIŞI
Fransa Bisiklet Turu (TdF). Her bisikletçinin
çocukluk hayallerini Fransa turu süsler. Kazanana şöhret ve zenginliğin
kapılarını açan, bitirebilmenin bile büyük takdir topladığı, arışı yarıda
bırakanın hüngür hüngür ağladığı, teknolojideki tüm ilerlemelere karşın hiç
kolaylaşmayan, dünyanın en önemli, en büyük, en çok seyredilen, en ilgi çeken
bisiklet yarışı. Anadilinde söylendiği şekliyle Le Tour de France!
Fransa Turu’nun bir gazete promosyon kampanyası
sonucunda ortaya çıkmış olması ilginçtir. L’Auto gazetesi yayın yönetmeni Henri
Desgrange, 1903 yılında, yardımcısı Geo Lefevre’in ortaya çıkardığı bir fikri
sahiplenir. Rakip spor gazetesi Le Velo ile reklam ve tiraj savaşının
ortasındadırlar. Desgrange, gazetesini güçlendirmek için daha farklı ve daha
büyük bir bisiklet yarışı düzenlemeye patronlarını ikna eder. Aklında tüm
Fransa’yı dolaşacak bir yarış vardır.
Dönemin yarış alışkanlıklarına uygun olarak Fransa
Turu bir dayanıklılık gösterisi olarak tasarlanmıştı. Etapların her biri
yaklaşık 400 km.sürecek, yarış 1 Haziran’da başlayıp 5 Temmuz’da
bitecekti. Sporcuların herhangi bir dış
yardım alması yasaktı, her türlü mekanik sorunu kendileri çözmek zorundaydılar.
Yarış Paris’te başlayıp Lyon, Marsilya, Toulouse, Bordeaux ve Nantes’a
uğradıktan sonra yine Paris’te son bulacaktı. Parkuru düzenleyenler, Fransa’nın
en büyük şehirlerine uğrayarak yarışa olan ilgiyi artırmayı hedeflemişti.
Ayrıca, o dönemde gelişmeye başlayan karayolları içinde en düzgün olanlar bu
şehirler arasındaydı. Kentlerin tren yollarıyla birbirine bağlı olması da
yarışı izlemeyi kolaylaştıracak bir etkendi. Eski bir baca temizlikçisi olan
Maurice Garin’in kazandığı ilk Fransa Turu biterken L’Auto gazetesi tirajını 20
binden 65 bine çıkarmış, bugün dünyada en çok seyredilen 3.büyük spor
organizasyonu doğmuştu. Fransa Turu’nun halk tarafından gerçekten
sahiplenilmesi ise 1930’ların ortalarında gerçekleşti. O günden beri Fransa
Turu hem yarışçılar, hem de bisikleti sevenler için bir tutku oldu.
İki dünya savaşı sırasında ara verilen Fransa Turu,
bu yıl 100.kez düzenleniyor. Son 25 senedir mutlaka Fransa dışında bir ülkeye
uğrayan tur, bu özel yılda sadece Fransa topraklarında koşuluyor. Korsika’nın
Porto Vecchio kentinde 29 Haziran 2013’te başlayan yarış, adada koşulacak üç
etaptan sonra Nice’te takım zamana karşı etabıyla devam edecek. Tek
yıllardasaatin ters yönünde koşulması gelenek olmasına karşın, Fransız
Alpleri’ndeki meşhur yokuşları sona saklamak için Fransa Turu bu sene Nice’ten
Pireneler’e doğru yönelecek; 10 Temmuz’da 33 km.lik bireysel zamana karşı etap Fransa’nın
en güzel yerlerinden olarak bilinen Normandiya’daki Mont Saint Michel’de
yapılacak. Turun parkuru daha sonra
Fransa’yı kuzeybatıdan güneydoğuya doğru keserek aşağı inecek. En heyecan
verici etaplardan biri Mont Ventoux. Provence’ın bu çıplak dağı, bisikletçiler
için yokuşun zorluğu, sıcak ve rüzgar nedeniyle hep korkutucu olmuştur; 1967’de
İngiliz bisikletçi Tom Simpson’un bu yokuşta hayatını kaybetmesi tırmanışa ayrı
bir anlam katıyor.
Yarışın son bölümü gerçekten zorlu geçecek;
17.etaptaki bireysel zamana karşı yarışı ve özellikle 18.etabı kaçırmamak
gerek. Uzunluğu 172.5 km.olan Gap-L’Alpe d’Huez etabında, efsanevi yokuş iki
kez çıkılacak. Ertesi gün de ikisi HC olmak üzere tam beş yokuşlu Borg
d’Oisans-Le Grand Bornand etabı koşulacak. Bu çok zor iki günün sonunda Genel
Klasman mücadelesi hala bitmemişse, çok zor bir yokuşla sonlanan 20.etap bize
şampiyonu sunacak.
Yorumlar
Yorum Gönder