İKİ ATEŞ ARASINDA KALAN HALKLAR-KARAÇAYLAR VE BALKARLAR
Karaçay ve Balkarlar, günümüzde Rusya
Federasyonu’nun Karaçay-Çerkes ve Kabardin-Balkar Cumhuriyetleri’nde yaşayan
Türk dilli halklardır. Sovyet toplum ve harita mühendisliğince yönetsel açıdan
birbirlerinden koparılmaları sonucunda Karaçay-Balkar halkı, Karaçaylar ve
Balkarlar adlarıyla iki ayrı halk olarak algılanmaktadır. Karaçay-Balkarlar,
etnik kökenleri Kuban-Bulgar ve Kıpçak kabilelerine dayanan bir Türk halkıdır. Bir başka görüşe göre ise Peçenekler
tarafından Türkleştirilen bir halktır.
Rus ordusunun 1828’de Kafkasya’yı istilasıyla
başlayan Rus-Kafkas halkları savaşına katılan Karaçay-Balkarlar, 1861-1880
arasında artan Rus baskısına dayanamayarak kitleler halinde Osmanlı
İmparatorluğu’na göç etmişlerdir. Ekim Devrimi’nden sonra patlak veren iç savaşın
Beyaz Ordu’nun yenilgisiyle sonuçlanmasından sonra Karaçay-Balkarların zengin
aileleri yine Osmanlı Devleti’ne sığınmıştır.
Ağustos 1942’de Karaçay, Ekim 1942’de de Balkar
toprakları Alman ordusunun işgaline uğramıştır. Almanlar, diğer bölgelerde olduğu
gibi, Karaçay-Balkar topraklarında da halkın desteğini kazanma politikası
izlemişlerdir. Kolhoz ve sovhoz’ların ortadan kaldırılarak sosyalist mülkiyete
son verilmesi ve özel mülkiyet düzeninin yeniden kurulması, dini ibadetlerin
serbestçe yapılması, en önemlisi de Sovyet rejiminin ayırdığı Karaçay ve
Balkarların tekrar birleştirileceği vaatleri, bu politikanın öne çıkan
unsurlarıdır.
Savaş sırasında Karaçay ve Balkırlar arasında da hem
Almanlarla işbirliği yapanlar hem de partizan harekete ya da Kızıl Ordu’ya
katılarak Almanlara karşı savaşanlar olmuştur. Ancak Almanlarla işbirliği
yapanların sayısı son derece sınırlıydı. Karaçay-Çerkes’te yaklaşık 12.000 kişi partizan hareketlere katılmış,
5.000 Balkar ise Kızıl Ordu saflarında Almanlara karşı savaşmıştır. Buna
karşılık Almanlar, Karaçay-Çerkes ve Kabardin-Balkar’da işbirliğine yanaşmayan
yaklaşık 20.000 civarında sivili ya öldürmüş ya da toplama kamplarına
göndermiştir.
8 Mart 1944 tarihinde Balkarlar, savaş sırasında
düşmanla işbirliği yaptıkları gerekçesiyle toplu sürgüne/etnik temizliğe tabi
tutulmuşlardır. Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan’a sürülen Karaçayların ve
Balkarların özerk statüleri lağvedilmiştir.
Diğer halkların sürgününde olduğu gibi bu sürgünde
tam bir insanlık trajedisidir. Sürgün sırasında ve sürgün döneminde
nüfuslarının büyük bölümünü kaybeden Karaçaylar ve Balkarlar, dönüş iznini
ancak 1957’de elde edebilmişlerdir. SSCB’nin dağılmasından sonra Karaçay ve
Balkarların yaşadıkları bölgenin statüsü Rusya Federasyonu içerisinde Karaçay-Çerkes
ve Kabardin-Balkar Cumhuriyetleri olarak düzenlendi.
Yorumlar
Yorum Gönder