HÜRREM SULTAN EFSANESİ
Osmanlı Hanedanı’nın en iktidarlı ve hakkında en
fazla hikaye ve iddia üretilen, kitap yazılan hanım sultanlardan Hürrem Haseki
Sultan’dır. Bu dönemi inceleyen ve Harem-i Hümayun adı ile bilimsel bir çalışma
yapan tarihçi Leslie Pierce, onun hakkında şöyle yazar: Büyük olasılıkla Batı
Ukraynalı’dır. Polonya’da anlatılanlara göre gerçek adı Alexandra Lisowska’dır
ve kendisi Rutenyalı bir rahibin kızıdır. Dokuz yaşındayken Kırım Türkleri
tarafından esir edilip Kırım Sarayı’nda birkaç yıl tahsil ve terbiye gördüğü,
daha sonra Kırım Hanı tarafından, Saray-ı Hümayun’a hediye edildiği
bilinmektedir.
Hürrem Sultan saraya geldiğinde Sultan Süleyman
Mahidevran Sultan ile evliydi ve Mustafa isminde, herkes tarafından çok sevilip
sultan olacağına kesin gözle bakılan bir oğlu vardı. Sarayda özel bir eğitim
gören Hürrem, güzelliği, dişiliği, zekası ve becerileriyle padişahın dikkatini
çekti, kalbine girdi, Mahidevran’ı saf
dışı bıraktı, resmi nikah kıydırdı, harem kadınları ve saray ileri gelenleri
arasında da kendine yer edindi.
Tarihçi Erhan Afyoncu, Muhteşem Süleyman isimli
kitabında hayatının ilk dönemi sis kaplı olmasına rağmen Osmanlı tarihine
damgasını vuran Hürrem Sultan’ın Kanuni’nin gönlünü nasıl fethettiğini ve ona
gönderdiği mektupları anlatır ve İtalyan kaynaklarına dayanarak şöyle yazar:
Kanuni’nin validesi Hafsa Sultan’ın 1534’te vefat etmesi üzerine Harem’in tek
hakimi Hürrem Sultan oldu ve ilk iş olarak da rakibesi Mahidevran’ı oğlu
Şehzade Mustafa’nın yanına göndertti. Bir Venedik elçisinin raporuna inanılacak
olursa, Hürrem’i kıskanan Mahidevran onu güzelce hırpalamış, elini yüzünü
yırtmıştı. Kavganın olduğu akşam Kanuni, Hürrem’i dairesine çağırtmış, ama
Hürrem bu isteği reddetmişti. Bu itiraz padişahın ilgisini daha çok çekmiş ve
Hürrem’i getirmelerini emretmişti. Padişahın arzusunu fırsat bilen Hürrem,
gözyaşları altında yüzündeki yara izlerini göstererek Mahidevran’ın kendini
nasıl dövdüğünü padişaha anlatmıştı. Bunun üzerine Kanuni, Mahidevran’ı
haremden uzaklaştırarak, oğlu Şehzade Mustafa’nın yanına gönderdi.
Hürrem Sultan, Kanuni Sultan Süleyman Han’a beş
çocuk verdi. Osmanlı hanım sultanları içinde iyilik yapmakta en önde gelenlerden biri olan Hürrem
Sultan, üç kıtaya yayılan geniş toprakların dört bir yanını bayındır etmek ve insanlara faydalı olmak
için büyük çaba harcamıştı. Çeşmeler, medreseler, camiiler, köprüler, Haseki
Külliyesi, Şehzade Cihangir Camii, Hürrem Sultan Hamamı yaptığı eserlerden
bazılarıdır. Ancak hem tarihçiler hem de sanatçılar onu bu yönüyle değil,
hanedan politikaları içindeki entrikalarla dolu kişiliğiyle tasvir etmeyi
tercih ettiler. Hürrem Sultan’ın Şehzade Mustafa’nın ve Sultan Süleyman’ın
ardından onun tahta çıkmasını destekleyen ünlü sadrazam Pargalı İbrahim
Paşa’nın öldürülmesiyle ilgili dolaylı ya da doğrudan etkisi olduğu iddia
edilmektedir.
Yorumlar
Yorum Gönder