BUCA

 



İzmir’in en kalabalık metropol ilçelerinden birisi Buca’dır. Buca’nın kadim bir tarihi vardır. İznik Devleti Kralı İoyanis’in 1235 yılında Kohi denen ve Kral Yolu yakınında bir yerleşim alanından bahsettiği yerin adının Buca olarak değiştiği, Kohi adının daha sonra Gonia, Bugia ve Buca’ya dönüştüğü sanılmaktadır. Ayrıca İtalyancada Buca kelimesi çukur anlamına gelmekte ve Buca’nın çukurda kalışı isminin buradan geldiğini kuvvetlendirmektedir. Osmanlı dönemindeyse zengin levanten sınıfının sayfiye yeri olarak kullanılmıştır. Halen ayakta kalan levanten köşkleri Buca’nın bazı semtlerinde o eski zamanların havasını estirmektedir. Buca’da yaşam, herşeyden önce zengin bir tarih, kültür ve doğa mirası ile iç içe bir yaşam olarak nitelendirilmektedir. Tarihsel geçmişi ile bünyesinde çok önemli eserler barındırmaktadır. George King Forbes, Gout, Prenses Borghese, Kont Dr. Aliberti, De Jongh, Dimostanis Baltacı malikaneleri, tarihi İngiliz Protestan Kilisesi, su kemerleri, Buca’da yaşamış ve ölmüş bir çok ünlü ailelerin mezarları, dar sokakları ve bugün bile birçok mimara ilham kaynağı olan Rum Evleri, ilçeye gelenlerin ilgisini çeken yapıtlardır.  

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

BEGONVİL

ANADOLU'DA İLK MOĞOL İSTİLASI

ŞİMDİYE KADARKİ EN İYİ 20 VOLEYBOL FİLMİ