FENERBAHÇE GÜNLERİNİ ÖZEL HİSSEDEN POLONYALI

 

-        Mariusz Sordyl Kimdir ?

Öncelikle ben bir eş ve babayım ama aynı zamanda 42 yıldır voleybol bağımlısıyım ve bu güne kadar hiçbir şey değişmedi.

-        Voleybol Kariyerinize Ne Zaman Başladınız ?

11 yaşında neredeyse tüm boş zamanlarımı spor salonunda geçirmeye başladım. 4 yıl sonra Polonya Genç Milli Takımı'na katıldığımda voleybolun tüm hayatımın önemli bir parçası olacağını biliyordum.

-        Kariyerinizde Unutamadığınız Olaylar Var mı ?

Özel olarak karımla tanıştığım, kızımın ve oğlumun doğumu. Sporda hayatın her aşamasında unutulmaz anlar yaşanır. Bugüne kadar oyuncu ve teknik direktör olarak kazandığım her kupayı hatırlıyorum. Oyuncu olarak bir etkinlik seçmek gerekirse 1991'de AZS Olsztyn ile Polonya şampiyonluğunu kazandığımızda Olsztyn'deki salondaki atmosferi unutamıyorum. Teknik direktör olarak ise Malatya'da Galatasaray'a karşı 2019'da Fenerbahçe ile Türkiye Kupası'nı kazandığımız final maçı.

-        Gördüğünüz En Güzel Voleybol Salonu Hangisi ?

Benim için en güzel spor salonu, harika bir atmosfere sahip olmalıdır. Taraftarlar bu, mekanı eşsiz kılarlar. Atmosferi olmayan en güzel salon niteliğinde değildir. Malatya güzel bir spor salonu mu ? Hayır. Ama finali oynadığımızda, taraftarlar o geceyi özel kıldı.

-        Voleybolda en sevdiğiniz pozisyon nedir ve neden?

Voleybola başladığımda smaçör olarak oynuyordum. Polonya üst düzey ligde ise birinci ve ikinci yılımda pasördüm daha sonraları servis karşılayıcı pozisyonunda oynadım. Bu yüzden sahadaki pozisyonlar hakkında oldukça iyi bir bilgiye sahibim. Ne diyebilirim ki, voleybolda tüm pozisyonlar önemlidir ancak en önemlisi potansiyel, karakter ve mücadele edecek yürektir. Oyuncularda bu özellikleri arıyorum. Ama özellikle birini seçmem gerekirse bu pasör pozisyonu olacak. Çünkü her hareketinde topa dokunuyor, yani eğleniyor ve voleybolda eğlence çok önemli.  

- Dünyada en sevdiğiniz voleybolcu kim ve neden?

Kubiak, Simon, Leon, Semeniuk, Toniutti gibi birçok oyuncu benim gözümde tanınmayı hak ediyor. Bu isimler, sahaya büyük bir profesyonellik, sıkı çalışma ve büyük bir yürek koyuyorlar ve gerçek liderlerdir.

-        Video Challange System İçin Ne Düşünüyorsunuz ?

Herkesi mutlu eden bir sistem. Hakemler de çünkü destekleri var ve aynı zamanda oyuna daha fazla konsantre olabiliyorlar. Zorluklarla daha iyi başa çıkabiliyorlar. Ayrıca çoğu karar doğrulanabildiği için takımlar arasında daha az çatışma anları söz konusu oluyor. Bugün, tartışmalı kararları olabildiğince çabuk doğrulamak için sistemi geliştirmeye ve doğrulama süresini en aza indirmeye odaklanılmalıdır.

 

- Voleybolun geleceği hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Polonya'da voleybol;  taraftarlar, medya ve bu sporu yapan gençler tarafından sevilmektedir. Voleybol gelişiyor, oyuncuların fiziksel gücü artıyor, teknik ve taktiksel hazırlık iyiye gidiyor. Bütün bunlar voleybolu büyük potansiyele sahip çekici bir spor haline getiriyor. Böylece giderek daha fazla hayran ve medyanın ilgisini çekiyor. Tehlike, takvimin sıklıkla aşırı yüklenmesi ve hayranların çoğu durumda beklenen kalite yerine ortalama bir ürün almasıdır...

- Birçok Değişik Ülkede Voleybol Oynadınız Ve Takım Çalıştırdınız, Sizi En Çok Hangi Ülke Ve Seyircisi Etkiledi?

Çalıştığım her ülke ile birçok olumlu anım var.

Fransa'yı düşündüğümde orada tanıştığım arkadaşlarımı, bu ülkenin güzelliğini ve çekiciliğini, kültürünü ve yemeklerinin tadını hatırlıyorum.

Romanya'yı düşündüğümde, Kupa ve Romanya Şampiyonası'nı kazanmakla sonuçlanan yabancı teknik direktörlük serüvenimin başlangıcını görüyorum.

 Katar'ı düşündüğümde hemen sıcaklık hissediyorum.

Türkiye'yi düşündüğümde, Türkiye Kupası'nı ve Şampiyonluğu kazanarak bu eşsiz kulübü, yani Fenerbahçe'yi yaratan taraftarlar için pek çok gurur ve sevinç kaynağı olan takımın bir parçası olduğum için kendimi özel hissediyorum.

Ve Ukrayna'yı düşündüğümde güzel bir ülke görüyorum. Ne yazık ki, gözlerinde pişmanlık ve yaşlarla, ama aynı zamanda öfke, inanç ve kararlılıkla kendi bağımsızlığını savunuyor.

-        Oyunculuğunuzda Smaçör Pozisyonunda Oynadınız, Sizce İyi Bir Smaçörde Olması Gereken Özellikler Nelerdir?

Smaçör takımın liderlerinden biridir. Takım sporlarında liderlerin alamet-i farikası ise, sahadaki konumu ne olursa olsun, zor anlarda sorumluluktan kaçmayan savaşçı karakteri ve güven inşa eden davranışlarıdır. Ancak bir takım kurarken önemli bir şey var o da Smaçör pozisyonu,  karmaşık bir kombinasyon olduğu için içe dönük biri olmamalıdır.

-Fenerbahçe'de Kupalar Kazandınız, O Günlerden Bahseder misiniz?

Mükemmel bir dönemdi. Takıma zor bir zamanda         katıldım. Ama takım olarak hepimiz harika bir iş çıkardık. Çalışmak ve ekibin güven kazanmasını izlemek bir zevkti. Türkiye Kupası ve Şampiyonası büyük bir başarı ve memnuniyetti. Ertesi yıl yine en iyi olan bir takım kurduk, maalesef pandemi sezonun tamamlanmasına izin vermedi. Bana göre küçük personel değişiklikleri ile bu takım ilerleyen yıllarda rekabeti domine etme potansiyeline sahipti ama kulübün takım için farklı bir fikri vardı.